Evet kıymetli okurlarım gün geçmiyor ki siber savaş cephesinde yeni bir gelişme yaşanmadan gün doğsa ama siber dünyanın savaşlarında bırakın gün doğumunu, her an, her saniye yeni bir cephe açılabilir, yeni bir teknoloji peydahlayanların ulus devletlerin siber istihbarat gücüne etki edebilir.
Boşuna “Balıkesir Bandırma Hackle Ana Sunucuları Aldırma” denmiyor olsa gerek.
Ülkemizde siber güvenlik zirvelerinde farkındalığın fevkinde olanların sayısını arttırmanın ötesinde çok da faydalı, geleceğimizi önemseyen siber savaş stratejilerini sürekli ön planda tutar görünümünde “körler sağırlar birbirlerini ağırlar” misali karşılıklı ödül verenlerin “ Siber Vatan” namına somut bir icraat yapmalarına dair bir beklentimiz zaten olmadığı için, biz de kendi çapımızda ve zeka seviyesinin kırıntısının dahi çok yüksek olduğu kıymetli okurlarımla biraz da sokak jargonu ile hasbihal ederek ve elbette ki siber vatan cephelerinin gizli kahramanlarına selam ederek yazıyor ve çiziyoruz işte öyle…
Bilindiği gibi Android kullanıcılarının uygulama pazarı ya da marketi Google Play’dir. Apple kullanıcılarının ise uygulama pazarı AppStore’dur. Windows’un tam anlamıyla akıllı telefon sektöründen çekilmesinin nedenlerinden biri de uygulama marketini yeteri kadar önemseyememiş olmasaydı.
Bir zamanların iletişim devi olan Nokia’nın akıllı telefon pazarından silinip gitmesi de maalesef, gelenekçi bir anlayışın yeni nesil teknolojiler karşısında analog düşünmekten kendini alı koyamamasının hazin ve mutlak sonucuydu diyebiliriz.
Bu arada Finlandiya’nın Nokia’dan sonra tamamen iletişim pazarından çıktığını söylemek hata olur. Sadece siber silahlardan olan akıllı telefonlarla ön planda çok görünmek istemiyorlar diyebiliriz. Yoksa birçok sunucu ve ara yazılımlarla “armut piş ağzıma düş” teknikleriyle nice teknolojiden elde edilen verileri kolaylıkla irdeleyebildiğinden haberiniz yok mu?
Dijitalleşen bir dünyada analog zekaya sahip olanların dijital zekaları imha etmek için göreve koştuğu ülkemizde, o analog zekaların çocuklarına bile güvenli bir gelecek inşa etme vazifesi de yine bizim dijital zekalı çocuklarımıza kalıyor aslında.
Hatırlarsanız Huawei’ye Amerikan yaptırımları uygulanmaya başlamış ve Çin ile Amerika arasında biraz ekonomik biraz da bilişim tabanlı teknolojik bir savaş başlamıştı. Yani 3. Dünya savaşı büyük bir hızla ve şiddetini her geçen gün arttırarak “Siber Savaş” halinde devam ediyor. Bu savaş öyle bir hal aldı ki, NSA (National Security Agency) geçtiğimiz günlerde Amerikan Hazine Bakanlığı olmak üzere daha birçok kurumun Çinli ve Rus hackerlar tarafından saldırıya uğradığını adeta bas bağırarak hem kendi vatandaşlarına hem de NSA teknolojileri kullanan ülkelere de duyurmuş oldu. Hatta, NSA’in siber silahları Çin ve Rusya tarafından kendisine karşı mı kullanılıyor? Gibi sorulara yanıtlar arandı…
(yarın bir gün şunlu bunlu havkerlar sunucuları hackelediler ve uçtan uca şifreli mesajlaşma uygulamalarındaki özel mesajlar, sesler, görüntüler şu sitelerden yayınlanıyor denidliğinde. Müge anlı izlemekten yanan beyinlere sahip olanlar da “Bakalım bizim Ayşe teyze, Firkri amca kimlerle ne yazışmış” diye dijital dönüşürlerse hiç kimse şaşırmasın derim)
Yine geçtiğimiz günlerde İsrailli kurumlara yapılan saldırılardan İranlı devlet destekli hackerlar sorumlu tutulmuştu.
Ülkemizde T.C. kimlik numaraları ve YSK veri tabanlarından alınan veriler olduğunda kahkaha atan bir Başbakan’ın “ne gerek vardı canım siber saldırıya. İsteselerdi verirdik” gibi bir açıklama yaptığını ve bu açıklamayı yapan kişinin de Son Başbakan olarak tarihin sayfalarında bu şekilde hatırlandığını da belirtmekte fayda var sanki…
Kısacası ülkemizde NSA tarafından yayınlanan güvenlik açıklarını kim nerede ve ne zaman kapatır? Kapatır mı? Bilemem ama hiç kimse ağırlıklı NSA teknolojilerini kullandığımızı inkar edemiyor.
Ülkemizde siber güvenliğin önemi her geçen gün artıyor ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz, hükümet onaylı etkinliklerde vatan evlatlarımıza siber güvenlik farkındalığı aşılıyor.
Şimdi gelelim App Gallery’nin hayırlı oluşuna…
“Size ait bir teknolojiniz yoksa milli bir siber güvenlikten bahsedemezsiniz”
Bu sözü çok iyi kavrayan Çinliler, App Store ve Google Play üzerinden gerçekleştirilen ve “Aynalama ya da Köprü” olarak bilinen siber istihbarat faaliyetlerinde büyük bir avantaj elde etmek adına, Huawei teknolojilerine özel olarak geliştirdikleri uygulama marketini açtığını duyurmaya başladı.
Özellikle Amerikan yaptırımlarına maruz kalınması halinde 5G teknolojisini Çin’den alarak siber dengeleme siyaseti güdenlerin dijital görünümlü analog zekalarına diyecek sözümüz yok. Ancak, örneğin Vestel gibi yerlilik ve millilik iddiasında bulunan teknoloji markalarımızdan da hiç olmazsa adam akıllı bir “Vestel App Bazaar” gibi bir uygulama marketi gelsin isterdik hani…
Tabi bu açılışı ülkemizde hangi bürokrat ya da devlet adamı yapardı bilemem ama bildiğim kadarıyla Xi Jinping Çin için sıradan olan bu tip teknolojik gelişmelerin açılışlarına hiç katılmıyor. Hatta Siber Ordu Komutanlarının sürekli kendisine eşlik ederek anlık bilgi verdiğinden zerre şüphe duymuyorum.
Çinli Huawei, Google play ve AppStore üzerindeki uygulamalar ne kadar yerli ya da milli olursa olsun siber espiyonaj aracına dönüştüğünü bildiği için kendi marketini piyasaya sürerek, kendi 5G teknolojisini sırıtarak satın alanlara da hediyeler dağıtarak, hükümetlerle sıcak ilişkiler kurmak suretiyle siber cephelerini güçlü bir şekilde genişletiyor.
Rusya ne yapıyor derseniz, Rusya’nın da hakikaten eli armut toplamıyor. Kamu kurumlarından Microsoft ürünlerini bir bir saf dışı bırakıyor. Milli işlemci, milli işletim sistemi ve milli ofis programlarıyla siber savaşta cephesini güçlendirmekle kalmıyor ülke içerisinde öyle yalandan ya da gösteriş kokan hareketlerle değil, tam anlamıyla milli stratejilerle siber savaşçı yetiştiriyor. Çıkardıkları yasalar ve ithal edilen tüm teknolojik ürünlere güncel regülasyonlar getirerek ülke menfaatlerini ve vatandaşlarının kişisel verilerini adeta kat kat giydiriyor ve soğuk savaşın siber etkilerinden vatandaşlarını yasal bir zırhla koruyor.
Ülkemizde ise büyük bir heyecanla ve Sanayi Bakanlığı öncülüğünde beklediğimiz teknolojik ve siber güvenlik içerikli regülasyonlar bir türlü çıkmıyor. Artık konunun uzmanları iki büklüm olmaktan beyinlerine kan mı gitmiyor bilemem ama bakın çok basit bir örnekle ülkemizde yaşanan dijital akıl tutulmasını gözler önüne serelim.
Hatta önce günümüzde siber silah, siber istihbarat aracı ve dijital saha elemanı gibi kullanılan ne varsa örnekleyelim.
IP Kamera-Kayıt Cihazları, Akıllı Telefon, Tablet, Oyun Konsolları, Akıllı Saat, MODEMLER, Uzaktan Erişilebilir Temizlik Robotu ve Uzaktan Erişilebilir Buzdolabı, Klima vs.
Yukarıda saydığımız teknolojik ürün görünümündeki siber silahlar için Sanayi Bakanlığı bünyesinde mevzuat destekli bir regülasyon geliştirme merkezi var mı acaba?
Varsa, örneğin herhangi yabancı bir marka ve ithalatçı garantisi olan IP kameraları satan alan vatandaşlarımıza Türkçe Kullanım Kılavuzu, alınan IP kamera kutusunun içinden çıkıyor mu? Yoksa ithal ürünleri kullanmak için İngilizce bilmek zorunluluk mu?
Ülkeye gelen her ithal teknolojik ürününün kullanım kılavuzu hazırlığı, teknik olarak modemimize yapılan bağlantı ve elde ettiği verileri önce ülkümüzde bulunan …………….. üzerinden haberleşerek kullanımını sağlayan iş geliştirme modellerinin belirlenmesi gibi daha birçok başlıkta çalışması gerekenler acaba nerede?
Öyle ya, özellikle çok zor zamanlar geçirdiğimiz bir dönemde devletimize gelir modelleri çıkartmak çok mu zor? Yoksa kolay olan işçi ve emekçinin vergi dilimlerini arttırmak mı kolay? Vergi silmek kolay, Siber Savaşta kaybedilen cepheleri büyük bir kazanım diye süslemek kolay da ülke menfaatine siber istihbarat enstrümanlarından verginin de ötesinde hizmet bedeli almak mı zor?
Onu bunu bilmem de, Çin’in yeni siber pazarı App Gallery hayırlı olsun. Tez zamanda Çin’in 5G’si gelsin de sırıta sırıta “teknoloji transferi” yapıyoruz diyenlerin gerçek amaçlarını hep birlikte görelim.
Şimdiden benden söylemesi; öyle aldatıldık ki! Kandırıldık ki! Demek yok!
Kim mandanın dijitaline razı olmuşsa, buna vesile olan ya da sessiz kalanların da zürriyetleri robot çocuğu olsun diyelim ne diyelim…
Zamanında Çin Seddi’nin tetikleyicisi olan biz Türklere günümüzde hediye edilen süslü teknolojilerin birer Truva atı olduğunu bilmeli bu hediyelerden usulüne uygun yöntemlerle gelir elde edilmelidir. Tabi bu gelir bireylere değil, toplumun bütününe sirayet etmelidir.
Unutmayın, Türk’ün töresini perişan edenlere çanak tutanlar Sudi Arabistan’ın Robot Şehrinde dansöz, App Galery’nin Sanal Gerçeklik uygulamalarında Dişi olarak hayallerimizi işgal edebilir ama Türk, geçmişte yaptığı hatalardan dersini alır ve gerekirse yolunu kaybedenler için dijital Asena, geleceğimizi ipotek altına almaya çalışanlara 40 Atlı ve Kürşat geliştirip sanal dünyanın gerçek savaşçıları olarak 9 Işık Teknolojileri ile karanlıkları aydınlatmasını bilir.
Tek bilmediğimiz devletin imkanlarını kendi menfaatine kullanıp eş, dost ya da arkadaş olmak isteyenlerin peşinden koştukları karşısında iki büklüm olduklarını yüzlerine vurmaktan geri duramamak.
Kısacası bizim sokak belli, lamba belli. Aydınlanmak isteyenler bıraksınlar birilerinin önünde iki büklüm olmayı da, kendilerini geçmekten alı koyamadıkları sokağımızdaki sokak lambasından aydınlandıkları kadarıyla yetinsinler.
3. Dünya Savaşının Siber halini hep birlikte yaşıyoruz. Milli ve Yerli siber güvenlik şemsiyesi olmadan dijital dünyada gezinmemek lazım.
Bir de yerli ve milli diye kakalanan siber şemsiyelerden bir an evvel kurtulmak lazım.
Olur da o şemsiye açılmazsa ya da ilgisiz bir yerde açılırsa, mazallah o şemsiyenin açıldığı yerler daha da iflah olmaz 🙅♂️
Unutmadan belirtmek lazım, günümüzde onun aşısı iyi bunun aşısı harika, bu aşı zaten Türkler tarafından bulundu gibi yaklaşımları sergileyenler olduğu gibi, internet altyapımız pandemi nedeniyle artan kullanımlar nedeniyle yetersiz kaldı. Tek çare 5G alt yapısı diyenlerin emin olun söyledikleri hakikatlerden çok ama çok uzak olmakla beraber, akıl, mantık ve izandan da yoksundur.
https://gcn.com/articles/2015/06/04/cyber-weapon.aspx