“Siber güvenliğin ulusal güvenlik konusu olduğunu artık anlayın ve iktidarlar değişse bile bilişim sistemleri ile operatörleri aynı fabrikadan çıkmışçasına ortalıkta gezindiği müddetçe hiçbir şeyin değişmeyeceğini artık kabullenin. Ayrıca etrafınızdaki yalaka ordusunu derhal dağıtın ya da kimseyi suçlayıp günah keçisi aramayın”
Bu sözler sabah namazı için geldiği Hz. Ali camiinde abdest alanlar arasında bulunanlara selam veren Cumhurbaşkanı tarafından selamı alanların aksine sesi çıkmayan gence laf atan iletişim başkanının “Cumhurbaşkanı sana Allah’ın selamını iletti cevap versene! Hem selam vermek sünnet almak ise farz” diyen işgüzar iletişim başkanının çanına ot tıkarcasına haykıran Balamir Ali Göktürk’ten çıkmıştı
Bu sözleri büyük bir cesaretle dile getiren Balamir Ali Cumhurbaşkanının ilgisini çekmişti. Cumhurbaşkanı artık her sabah yeni tanıdığı ve güvenlik parametresi adı altındaki tüm izolasyonu bir anda aşan bilge gençle görüşmeye başlamıştı. Haber alma teşkilatının “anarşist olma potansiyeli” var gibi uyarılarına aldırış etmeden ısrarla bu bilge gençle direkt olarak kendisi görüşüyor ve haliyle başkanın etrafında bulunan izolasyon ekibi de çoktan paniklemeye başlamışlardı.
Başkan sonunda karar vermiş ve “bilge gencim” diye hitap ettiği Balamir’e seni Dijital dönüşüm ofisinin başına atamaya karar verdim ve “kararnameyi imzalarken yanımda olmanı istiyorum” demişti.
Sen misin “atamaktan bahseden misali” Balamir Ali başkana tarihi bir hatırlatmayı yapmış ve ondan sonra tüm taşlar bir anda yerine oturmuştu. Hatırlatma ise şuydu;
-sevgili Başkan siz beni atayamazsınız. İmzanız da gücünüz de yetmez bunu artık net olarak anlayın. Ve şimdi aklınızla kalbinizin kesiştiği yerden açılan kapıya odaklanıp ruhunuza geçiş yapın. Geçiş yapın ki size dokunanların sağladığı imkanların diyeti gibi sayısız diyet ödemek zorunda bıraktığınız insanların ahından belki sıyrılırsınız. Öyle ya, aç yatandan da çok semirip yan gelip yatandan da memleketin amiri sorumludur.
-Siz atamayı boş verin de uyuyan dijital dönüşümü kim yönetsin vatandaşa sorun. Hem de anlık olarak. Basit bir mobil uygulamayla. Said’i Rüştü’nün “parlak çocuklarım” dedikleri de kendilerini ve yapacaklarını anlatsınlar dert değil. Yalnız burada oy kullanacaklar arasında çocuklar da olacak. Malum, çocuk zekası hafife alınmayacak kadar kaliteli. Anlaştık mı ?
Bu tarihi hatırlatma net anlaşılmış olacak ki tam da Balamir Ali’nin istediği gibi dijital bir oylama yapıldı. Zaten fikir üretmeyip genç zihinlerin fikirlerini çalmakta Mahir olan Said’i Rüştü’nün devlete sızan memurları ve meşhur yöntemleri belliydi. Bunlar gene paralı trollerini devreye aldılar ama nafile. Onca dümene rağmen Dijital dönüşüm ofisinin yeni başkanı artık Balamir Ali Göktürk olmuştu. İlk icraatı ise Otuz üç günlük acil eylem planını açıklamak oldu ve yirmi birinci günde hayata geçiremediği tek bir madde kalmamıştı. Geriye kalan on iki gün ise bu çalışmaların performans değerlendirmesini yapacak olan halkın vazifesiydi.
Kendisini Millete iş yüklemekle eleştirenlere yanıtı da yine cebindeki kelimelerden tek seferde dökülmüş ve yine dünya genelinde ilgi odağı olmuştu.
Cevap ise şuydu; milletimizi saçma sapan televizyon programları ve mobil oyunlara mahkûm edip geliştirmekten uzaklaştıranlar utansın. “Millet ya şikâyet etmeyecek ya da şikayeti iletecek ve gereği yapılacak. Bu kadar basit”
Gazetelerin manşetlerini süsleyen siber güvenlik başlıkları artık siyasetçilerin toplumu kutuplaştıran söylemlerinin yerini almış ve toplumda siber güvenilirlik diye bir bilinç iyiden iyiye yer etmeye başlamıştı.
Manşetlere örnek vermek gerekirse;
Ve Huzurlarınızda Siber Önlemler
-Devlet başkanları, bakanlar ve milletvekilleri dahil tüm kamu görevlilerine uyuşturucu,alkol ve standart zeka testi zorunluluğu getirildi. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yürürlüğe giren bu uygulama sayesinde artık “kafası güzelmiş” diyebileceğimiz trajik durumlar yaşanmayacak.
-Ayrıca e-devlete bağlı olan yeni bir mobil uygulama ile vatandaş hem seçtiği milletvekilini hem yaşadığı bölgenin mülki amirlerini hem de görevli tüm kamu personelini adım adım izleyebilecek. Usul ve kanunlara aykırılıklara adalet bakanlığından görevli siber avukatlar da vatandaşın talebiyle dahil olabilecek.
-Başta dünya olmak üzere kâinat lideri olan yüceler yücesi, ulular ulusu Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle gerçekleşecek olan uygulama açılışında ilk denetim yetkisi de yine bir ilk olarak mobil uygulama kullananlardan rastgele seçilen vatandaşımız tarafından gerçekleştirilecek.
-kamu görevlileri (askeri unsurlar ve istihbarat birimleri hariç) yaka kamerası kullanacak. Anlık ve kayıttan olmak üzere iki farklı başlıkta denetimler yapılarak usulsüz durumlar tespit edilip hak mahrumiyetlerinin önüne hızlıca geçilecek
Bu çalışmanın mimarı olarak büyük övgü alan ve sürpriz bir kararla tüm ekibiyle birlikte devletin dijital stratejilerini maksatlı olarak dış güçlerin güdümünde oluşturdukları tespit edilen ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak ceza evine gönderilen ilk dijital dönüşüm ofisi başkanının yerine geçen ve ilk seçilmiş dijital dönüşüm başkanı unvanını alan Balamir Ali Göktürk’ün yaptığı konuşmada dikkat çeken hususlar şöyle:
-atanmışların değil seçilmişlerin dönemi başlıyor.
-seçilmiş olan tüm kamu görevlileri siber savcı ve hakimlerin yanı sıra vatandaşlarımız tarafından da denetlenip puanlamaya göre ceza veya ödül alabilecek.
-dünya ve kâinat lideri olan cumhurbaşkanımızın Başbakanlık döneminden beri hiç dokunmadığı kamu bankamızda biriken maaşı “dijital denetim sistemlerinin adaletiyle kesilen parmak acımaz. Çünkü zaten parmak dijitaldi” denilerek emekli vatandaşlarımıza “torunlara hediye farkı” olarak an itibariyle iletilmiştir.
(Ekranları başında ve konuşma alanında bulunan tüm emeklilerin telefonlarına gelen kısa mesajlarda “torunlara hediye farkı olan tutar emeklilerimize hayırlı uğurlu olsun” yazıyor halen daha inanmayanların internet bankacılığından yaptıkları kontrollerden sonra hesaba geçen tutarı görenlerin gözleri gülüyordu. Haberi evinin camından dışarı bakarken alan Cemil amca “Sevim koş!!! Bak toruna hediye farkımız yatmış” diyerek sevinçten mahalleyi inletiyordu)
-Said’i Rüştü başta olmak üzere devlete sızarak devletimizin imkanlarını ganimet olarak niteleyen grupların tamamı hem dijital hem de analog olarak yaşayabilecekleri şekilde Venezüella ve Katar seçenekleriyle birlikte yeni yaşam alanlarına gönderilmiş, ganimet adı altında çoklu maaş, bağış ve himmet gibi yeni nesil zimmete para geçirme gibi suçları işleyenler dünyada yine bir ilk olan “dijital idam sistemleri” sayesinde tam olarak tanımladıkları dijital ahirete gönderilmişlerdir. Bu örnek çalışma başta AB olmak üzere diğer batılı ülkeler, Arap ligi ülkeleri ile Şangay ülkeleri tarafından da lisanslı olarak kullanılmak istenmektedir.
-artık tek devlet, tek millet, tek lider diye bir kavram yok. “Hep devlet, hep millet, herkes lider” mottosuyla devletin millet, milletin de devlet için var olduğunu ve bu varoluşun kaçınılmaz olarak dijital dönüşüm sayesinde bir bütün olduğu yadsınamaz bir gerçek olarak gözümüzün önünde cereyan etmektedir.
-söylediğini belirttiği zamanda gerçekleştiremeyen Cumhurbaşkanı bile olsa hem vatandaşlar hem de duygusuz, inançsız ama etik yüklü yapay zekâ ile denetlenip performans raporu çıkartılarak gerekirse emeklilik hakkı dahi iptal edilerek görevden alınacaktır.
Gazetecilerden gelen bir soru da epey dikkat çekti; peki ama arada yaptığı iyi işler olsa bile de mi görevden alınıp haklardan mahrum kalacak? Bu biraz abartılı değil mi? Hangi Cumhurbaşkanı bu duruma onay verir?
Bu sorunun yanıtını Reuters “Anadolu’nun bağrından çıkan yeni Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Göktürk’ten siyaset üstü çıkış; onay merci kişisel hırslarla donatılmaya müsait siyasetçiler tarafından değil bu milletin sinesinde yetişmiş ve geliştirmekten başka inancı olmadığını iyi bilen milletimizin ta kendisidir. Kimse dört dörtlük değildir ama dört dörtlük sistemler bugünden sonra hep var olacaktır” haberleştirip dünyaya servis etmişti.
Otuz üç günlük performans raporu açıklandığında yine dünyada bir ilk yaşanıyor ve artık insanlar tek bir lideri değil, Anadolu’dan dünyaya adeta harika bir virüs gibi bulaşan dijital akıma dönüşen sistemi konuşmaya başlamıştı.
Kahvelerde, toplanma alanları ve hatta ev ahalisi içerisinde bile siyasetçilerin pompaladığı görüşlerin yerine dijital sistemlerin başarısı konuşuluyor, asayiş gibi nice kritik sorunda müdahil olmanın mutluluğunu yaşayan halkın mutluluğu herkese yansıyordu.
Birçok ülke lideri Balamir Ali’den randevu alabilmek için cumhurbaşkanını devreye sokmaya çalışıyor. Tüm mal varlığını milletine armağan etme şartına rağmen şimdiden Arap krallar ve batılı kraliyet aileleri görüşme için teminat verdiler bile.
Bu arada ilk dijital idam sehpasına geçen Said’i Rüştü’nün özel yetiştirdikleri arasında olduğu Balamir Ali’nin yeni sistemi sayesinde tespit edilen iletişim başkanı Ertan Özge ve ekibi de vardı.
Taşlar yerinden öyle bir oynamıştı ki, haksız kazançlar başka siyasetçilerin iki dudağı arasında değil, bilakis direkt olarak devlete bağlı ve milletle senkronize olarak tüm suçlar ve ortakları bir anda çökertilmeye başladı. “Ya hu kararname vardı, ben istemedim bana verdiler bu huzur hakkını. Tek suçlu ben değilim” diye haykırışlar bırakın arşı, atmosfere bile varamıyordu.
Vatana ihanetten Hükümlü olarak dijital idamla hayatı son bulan Ertan Özge’nin Dijital Cenaze törenine katılım olmazken dijital ahirette annesinin bile ziyarete gitmediği öğrenildi. Çocuklarının ise analog dünyada babalarının işledikleri suçlardan dolayı dijital ahirette yaşamak istediklerini ancak babalarından uzak ve erişimin olmadığı yeni bir bölüm olması için garanti istedikleri de gelen haberler arasında.
Dolaylı da olsa idam olmayan bir ülkede idama sebep olduğu için suçlanan Balamir Ali soruları yanıtsız bırakırken “ecirle ödeme yapan ailesi düşünsün” diyerek “yeni sistemin başarı oranının yüzde doksan dokuz seviyesinde olmasının mutluluk verici olduğunu ve siyaset artık sadece bir meslek. Yani insanların önlerini ilikleyip iki büklüm oldukları dönemler geride kaldı. Yapay zeka destekli sistemler sayesinde adalet, emniyet, eğitim ve siyaset gibi tüm başlıklar sadece işlerine odaklı ve performansa dayalı olarak gündemimizde” dedi.
Bende olması gereken sistemin doğası gereği görevimi gençlerin dönüşümlü olarak idare etmesi için devrediyorum. Bu devir esnasında herhangi bir torpil ya da referans olarak eski siyasetçilerin önünde iki büklüm olan ve güce boyun eğen tohum ağaçlarının hiçbir hükmü de bulunmuyor.
Burada dönüşümlü görev alacak olan gençler, simülatör aracılığıyla benden çok daha başarılı olduğunu ispat etmiş olanlardır.
Zekâları ve etik değerleriyle başarıda büyük emeği olan, çalışmaların hızla ilerlemesinde adeta pik atan tüm genç kardeşlerime şimdiden teşekkür ediyorum.
Balamir Ali Göktürk kamuda yuvalanan Said’i Rüştü’nün tüm elemanlarını deşifre ettiği ve iktidar sahiplerinin bulunduğu gaflet uykusundan uyandırdığı için “onursal yapay zekâ mimarı” olarak devlet nişanı almıştır. Görevini gençlere devrettikten sonra sosyal sorumluluk projelerinde görev almış ve vasiyeti uyarınca cenaze merasimi yapılmadan isimsizler mezarlığına defnedilmiştir.