rekabet-kurulunda-google

Rekabet Kurulu’muz ile Google arasında geçtiğimiz yıllardan beri devam eden büyük bir gerginlik söz konusu.  Google’ın “Ettiğim ettik, çaldığım düdük” tavırları nedeniyle AB ve Rusya gibi ülkelerin “Rekabet kurulları” ile de başı dertte. Öncelikle kısaca neler olduğunu hatırlayalım; 20 Eylül 2018: Rekabet Kurumu’nun Google’a kestiği ceza… Rekabet Kurumumuz, 2018 yılının Eylül ayında Google’a “93 milyon TL ceza” kesmişti.  Türkiye Rekabet Kurumu’nun “haksız rekabete yol açtığı gerekçesiyle” Google’a ceza kesmesinin hemen ardından, Google’ın Türkiye’deki iş ortaklarına, cihaz üreticilerine ve cihaz satışı yapan GSM operatörlerine mektup gönderdiğini ve 12 Aralık itibariyle Android işletim sistemine sahip cihazların, Android işletim sistemi lisansını iptal ettiğini öğrenmiştik. 15 Aralık 2019: Google Türkiye’den yapılan açıklama… Ağustos ayında, Türkiye Cumhuriyeti Rekabet Kurumu’nun kararı doğrultusunda Android iş ortaklarımızla yaptığımız anlaşmalarda değişiklikler yapmıştık. Kasım ayında, Rekabet Kurumu, bu değişikliklerin uygun olmadığı ve bu anlaşmalarla operasyonlarımızı sürdüremeyeceğimiz yönünde karar verdi. Türkiye’deki kanunlarla uyumlu bir şekilde çalışabilmemiz için iş ortaklarımızı Türkiye’de yeni çıkacak Android telefon modelleri ile ilgili anlaşma yapamayacağımız konusunda bilgilendirdik.  Tüketiciler mevcut cihaz modellerini satın almaya devam edebildikleri gibi, halihazırda mevcut cihazları ve uygulamaları da normal şekilde çalışmaya devam edecektir.  Google’ın diğer ürün ve servisleri durumdan etkilenmeyecektir. Rekabet Kurumu ile bu konunun olabilecek en hızlı şekilde çözümü için çalışmayı sürdürmekteyiz. Google, geçtiğimiz yıl Rekabet Kurumu’nun talep ettiği değişikliklerin bir kısmını yaptı fakat bu değişiklikler Rekabet Kurumu’na yeterli gelmedi.  Bu nedenle iki kurum arasında halen anlaşmazlık devam etmekte. “Türkiye’deki kanunlarla uyumlu bir şekilde çalışabilmemiz için iş ortaklarımızı Türkiye’de yeni çıkacak Android telefon modelleri ile ilgili anlaşma yapamayacağımız konusunda bilgilendirdik” ifadesi ile 2020’den sonra piyasaya sürülecek Android telefonlardaki Google servisleri kullanılamayacak demektir.  Google servisleri arasında, Google Play, Gmail, Google Haritalar, Google Drive gibi uygulamaların olduğunu hatırlatmakta fayda var. 17 Aralık 2019: Google’dan “Türkiye’den gitmiyoruz!..” mesajı… Türk Telekom ile anlaşan Google, sunucularını Türkiye’ye getiriyor.  Rekabet Kurumu ve Google arasında henüz bir anlaşmaya varılmasa da Google, Türkiye’ye yaptığı yatırımlara devam ediyor. Bu olayların yaşanmasından hemen sonra ise ülkemizdeki akıllı telefon pazarının en önemli oyuncularından olan Samsung konuya dahil oldu. 17 Aralık 2019: Samsung’dan iddialarla ilgili açıklama… Samsung Electronics olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerin yasalarına göre ticari faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Türkiye’de Rekabet Kurumu’nun Google’ın faaliyetleri ile ilgili aldığı kararı ve bununla ilgili süreçleri yakından takip ediyoruz. 2020’de çıkacak yeni Galaxy ürünleri ile ilgili Türkiye’deki lansman çalışmalarımıza ve planlamalarımıza devam ettiğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.  Rekabet Kurumu tarafından yürütülen süreçle ilgili gelişmelere göre kullanıcılarımızı ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz. Samsung Electronics Türkiye. (*) Olası bir anlaşmazlık durumunda Samsung gibi birçok Android işletim sistemi kullanan akıllı telefon üreticisinin ne yapacağı ise büyük bir merak konusu.  Rekabet Kurulu’nun Google’ı şah damarından yakaladığını ve süreci iyi yönetirse ülkemizin birçok anlamda kazançlı çıkacağını öngörmek pek de hayali bir yaklaşım olmasa gerek. ABD ambargosu nedeniyle Google servislerini kullanamayan Huawei, yeni modelleri olan “Mate 30” ve “Mate 30 Pro” modellerini başta Türkiye olmak üzere pek çok ülkede satışa sunamadı.  Çünkü Google servislerine sahip olmayan akıllı telefonları satın almayı hiç kimse tercih etmiyor.  Kısacası bu durum, sadece Samsung’un değil, ülkemizde Android akıllı telefon üretimi ve satışını yapan yerli- yabancı her markanın sorunu. 17 Aralık 2019: Rekabet Kurumu’nun detaylı açıklaması… Google Inc, Google International LLC ve Google Reklamcılık ve Pazarlama Ltd. Şti.den oluşan ekonomik bütünlüğün (Google), Android işletim sistemi ve mobil uygulama ve hizmetlerin sunumuna ilişkin davranışlarının ve Google ile cihaz üreticileri arasında imzalanan sözleşmelerin rekabeti ihlal edip etmediğinin tespiti amacıyla 9.02.2017 tarihinde Kurulumuzca soruşturma başlatılmıştır. Bu kapsamda temel olarak, Google’ın mobil işletim sistemleri pazarında sahip olduğu tekele yakın pazar gücünü, faaliyette bulunduğu diğer pazarlarda, özellikle de internet arama hizmetleri pazarında, hâkimiyetini korumak veya güçlendirmek amacıyla kötüye kullanıp kullanmadığı hususuna yoğunlaşılmıştır. Yürütülen soruşturma sonucunda Google’ın cihaz üreticilerine getirdiği yükümlülükleri kullanarak, internet arama hizmeti pazarındaki diğer rakiplerinin ürünlerinin mobil cihazlara yüklenmesine engeller getirdiği ve mobil cihazlarda tek arama hizmeti sağlayıcısı olması koşuluyla mobil cihaz üreticilerine finansal destek sağladığı tespit edilmiştir. Bu çerçevede, Google’a 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (Kanun) uyarınca idari para cezası verilmiş, ayrıca Kanun kapsamında ihlal sayılan uygulamalara son verip gerekli uyumu sağlaması için 6 ay süre tanınmıştır.  İlgili süre 06.08.2019 tarihinde sona ermiş ve aynı tarihte Google ilgili sözleşmelerde yaptığı değişiklikleri Rekabet Kurumuna sunmuştur. Google tarafından sunulan değişikliklerin Rekabet Kurulunca değerlendirilmesi neticesinde bu değişikliklerin soruşturma sonucunda tespit edilen ihlalleri ortadan kaldırmada yetersiz kalacağı tespit edildiğinden, Google’a 07.11.2019 tarihinden itibaren Kanun’da öngörülen süreli (günlük) idari para cezası uygulanmaya başlanmıştır. Google’ın soruşturmaya konu uygulamaları Avrupa Birliği (AB) ve Rusya Federasyonu nezdinde de benzer soruşturmalara konu olmuştur.  Rusya Federasyonu Rekabet Otoritesi tarafından yürütülen süreç Google’ın bu uygulamaları sonlandırmaya yönelik taahhütleri neticesinde sonuçlandırılmıştır.  Yine, AB Komisyonu yürüttüğü incelemelerde konuyla ilgili olarak rekabet ihlali sonucuna ulaşmış ve Google’a 4,34 milyar Avro para cezası vermiştir.  Bunun yanı sıra, AB Komisyonu tespit ettiği ihlalleri sona erdirmesi için Google’dan Kurulumuz tarafından talep edilen yükümlülüklerden daha kapsamlı adımları atmasını istemiş ve bu talebin gereği Google tarafından yerine getirilmiştir. Gelinen noktada Google’ın, diğer ülkelerde yaptığı gibi, Kurulumuz kararında yer alan yükümlülükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi gerekmektedir. Rekabet Kurulu’muzca yapılan bu açıklamaya göre Google’ın resti görüldü ve Rekabet Kurulu, Google’a “Ya bu deveyi güdersin ya da bu diyardan gidersin” demiş oldu.  Google’a 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (Kanun) uyarınca idari para cezası kesildiğini ve Kanun kapsamında ihlal sayılan uygulamalara son verip gerekli uyumu sağlaması için 6 ay süre tanındığını da açıklayan Rekabet Kurumu, Google’ın soruşturmaya konu olan uygulamaların Avrupa Birliği (AB) ve Rusya Federasyonu nezdinde de benzer soruşturmalara konu olduğunu da hatırlattı. Ülkemizde Google’a kesilen ceza miktarları ise adeta devede kulak… AB Komisyonu’nun yürüttüğü incelemelerde konuyla ilgili olarak rekabet ihlali sonucuna ulaştığını ve Google’a 4,34 milyar euro para cezası verilirken ülkemizde ise 2018’de 93 Milyon TL., daha önce Maliye Bakanlığı tarafından 300 Milyon TL ceza kesilmiş ve Google, vergi affından yararlanarak bu cezayı ödemişti.   Şu anda Rekabet Kurulu tarafından Google’a günlük olarak 1.5 Milyon TL ceza kesildiğini de hatırlatalım.  Para cezası yeterli mi ve çözüm mü?.. Ya da Google’a denilebilir mi ki!.. Öncelikle Rekabet Kurulu’muzun AB ülkelerine nazaran çok daha insaflı davrandığını belirtmekte fayda var.  AB’nin 1 Milyar 490 Milyon Avro, Fransa’nın ise 150 Milyon Avro ceza kestiğini de hatırlayınca hakikaten oldukça insaflı davranmışız diyebiliyoruz.  Aslında sadece para cezasının yeterli olmadığını belirtmekte fayda var.  Türkiye’de hesapları affedilemez “Google Politikaları” gerekçesiyle askıya alınan ve engellenen Google’ın kullanıcılara ödeme sistemi olan “Adsense” kullanıcılarının hesaplarının aktif edilmesi sağlanabilirse Google’a bundan daha büyük ceza olamaz! Özellikle test ortamı bulunmadığı için reklamların aktif olup olmadığını anlamak ve kazançlarını anlık olarak hesaplarında görmek isteyen bir çok “Adsense” kullanıcısının “Google politikalarını ihlal ettiği” gerekçesiyle hesaplarının askıya alındığı biliniyor.  Google bünyesindeki “YouTube” gibi platformlara içerik yükleyerek, Google’ın dev reklam pastasından yine onların teşvikiyle küçük paylar almak isteyen kullanıcılar, o platformun veri tabanını zenginleştiren katkılarının ardından, bir süre sonra “Para kazanma özellikleri” devre dışı bırakılarak cezalandırılırken, “Büyük patron” tarafından hiç bir şekilde af ya da herhangi bir indirime tabi tutulmuyor fakat yükledikleri içerik, o platformun zenginliğine zenginlik katmaya devam edebiliyor. Rekabet Kurulu, bu konuda da Google’a test ortamı yapma zorunluluğu, hesap sahiplerinin tıkladığı reklamlardan dolayı gelir yansıtılmaması gibi bir dizi politika tanımlamasını Google’a tavsiye edebilir.  Bu sayede mağdur olan binlerce “Adsense” hesap sahibi vatandaşlarımızın da desteğini alabilir. “Google Haritalar” için sokak ve caddelerimizde cirit atan “Google Street View” çalışmaları için, “Google Haritalar” kullanıldıkça ve anlık olarak bir gelir modeli oluşturulması zorunlu kılınabilir.  Çünkü Google, her ne kadar “elektronik posta, harita ve depolama gibi hizmetleri ücretsiz veriyoruz” dese de aslında bu hizmetleri “kişisel verilerimiz” karşılığında bize kullandırtıyor. Bunun da bir bedeli olmalı ve Rekabet Kurulu ile Kişisel Verilerin Korunması Kurumu (KVKK) ile bir iş birliğine giderek, tıpkı “Adsense reklamları”nda uygulanan benzer bir modelle Google hizmetlerini kullanan tüm kullanıcıların kişisel verilerini kullandıkları için bir ücret ödeyebilirler.  Google uygulamalarının GDPR’a aykırı olan erişim izinlerini her ne kadar son dönemde güncellemiş olsa da hem geriye dönük GDPR ihlalleri nedeniyle hem de güncel kişisel veri ihlalleri nedeniyle de farklı tutarlarda cezalar kesilebilir. Para cezası ödemek yerine, birçok okulun yapılmasına ve ihtiyaç duyulan donanım ve yazılımları hibe etmesi de sağlanabilir.  Vatandaşlarımıza çıkıp desek ki; “Size bir saat hediye edeceğiz. Bu saat sizin konumunuzu, sesinizi, bireysel tercihlerinizi, eşiniz ve çocuğunuzla yaptığınız tüm konuşmaları dinleyecek, elde edilen faydalı verileri de reklam, pazarlama ve iş geliştirme gibi başlıklarda kullanacağız. Bunların karşılığında hiçbir ücret ödemeyecek ve sadece size kol saati vereceğiz.”  Böyle bir durumun farkında olan hiç kimse, böyle bir veri işleme metoduna malzeme olmayı istemez.  Rekabet Kurulu, vatandaşlarımızı bu konuda bilgilendirmeye başlarsa emin olun Google hizmetlerini kimse kullanmak istemez.  “Madem ki ‘Android’ başta olmak üzere, birçok teknolojiden faydalanan vatandaşım bu tip teknolojileri kullanmak için bir para ödüyor o halde, Google da benim kişisel verimi işlemenin, sokaklarımı gezerek çektiği fotoğrafların da bedelini ödesin!” gibi bir yaklaşım benimsenirse, Türk milleti de ülke menfaati için Rekabet Kurulu’nun yanında durur ve “Bizim politikamız bu” diyen başta Google olmak üzere birçok teknoloji devinin tek taraflı tutumunun gerçek manada önüne geçebilir. GDPR’a uygun bir şekilde kişisel verilerimizi anonimleştirerek kullanma iddiasında olan Google’ın sesli asistanı olan “Ok Google” aktif edilmese bile, Android telefonların satın alınıp, kullanıma başladığı andan itibaren arka planda her an çalıştığını belirtmekte fayda var.  Evet, ücretini ödemiş olabilirsiniz ama akıllı telefonun ilk kullanımı esnasında karşımıza gelen “kullanıcı hizmet sözleşmesi”nde hiç okumadan kabul ettiğimiz başlıklar içerisinde ses ve kişisel veri işleme hakkını bile isteyerek yani açık rızamızla Google’a vermiş oluyoruz.  “Açık rıza” ebediyete kadar değil ve istenildiği an açık rızadan cayabiliriz.  Böyle bir durumda parasını ödediğimiz telefonu da kullanamayız.  Üstelik açık rıza için “ehliyet” şartı var.  Yani, “Kişisel veri nedir?.. Nasıl ve nerelerde işlenir?” gibi daha birçok sorunun gerçek anlamda cevabını bilmek, sonuçları hakkında bilgi sahibi olmak esastır.  “Bugün rızam var” ama yarın “vazgeçtim” de diyebiliriz yasal olarak.  Rekabet Kurulu’nun KVKK ile işbirliği içinde vatandaşlarının hakkını ve ülke menfaatleri düşünen yaklaşımlarla Google’a karşı yeni yaptırımlar uygulamak için önünde hiçbir engel olmadığı gibi Rekabet Kurulu’nun, sadece para cezaları ile değil, büyük bölümü gençlerden olan kullanıcıların menfaatine düzenlemelerin Google tarafından hayata geçirilmesini sağlayan yaptırım ve tavsiyelerle yeni yaklaşımlarda  bulunarak gençliğin ve kamuoyunun desteğini alacağından da kimsenin şüphesi olmasın. Google gibi şirketlerin, kendi kurallarını engel tanımaz biçimde uygularken kullanıcılara karşı kural tanımaz yaklaşımları karşısında elde ettiğimiz gelirlerin, global anlamda hizmet verebilen yerli arama motoru, elektronik posta, harita ve depolama gibi hizmetlerin millileştirilmesi adına bir bölümünün harcanması ise teknoloji pazarında tek el olmanın avantajını kullanan birçok global firmanın istediği gibi at koşturamayacağını anlaması açısından ise oldukça önemli. Google’ın 15 Aralık’ta yaptığı açıklama ile Android kullanıcılarının Rekabet Kurulu’muz üzerinde baskı oluşturacağı düşünülmüştü. Ancak, evdeki hesap çarşıya uymadı.  “YouTube”a daha önce yapılan uyarıların dikkate alınmaması nedeniyle erişim engeline maruz kalması ve “Wikipedia” örneğinde olduğu gibi erişim engelinin çözüm olmadığı artık biliniyor.  Yasakların pek bir kıymeti yok yani.  Rekabet Kurulu’muz da para cezaları ile başladığı yaptırım sürecinde milletinin menfaatlerini gözetiyor ve her kesim tarafından destekleniyor. Apple, Samsung, Huawei, Facebook, Appstore, WhatsApp gibi daha bir çok teknoloji devinin Rekabet Kurulu’nun radarına ne zaman gireceği bilinmez ama ücretini ödeyip satın aldığımız teknolojilerin veya ücretsiz kullandığımız hizmetler karşılığında vermek zorunda kaldığımız kişisel verilerimiz sayesinde ülkemizin ciddi gelirler elde edeceği yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Rekabet Kurulu! Dik dur eğilme, Türk milleti seninle!..


Tags : facebook cezagoogle a kesilen cezagoogle cezarekabet kurumu
Burak Bozkurtlar

The author Burak Bozkurtlar

Siber Güvenilir Türkiye

Leave a Response