Ülkemizde minibüs kullanımı oldukça popüler mi yoksa mecburiyetten doğan bir popülerlik mi tam olarak netleşmiş değil. Ancak, Başta komedi filmleri olmak üzere Yeşilçam’a konu olan minibüs şoförlerinin başrol oynadığı en bilindik yapım ise hepimizin bildiği gibi “Çiçek Abbas” isimli filmdir.
İstanbul’da her ne kadar metroların bir bölümü tamamlanmış ve yeni metro güzergahları inşa ediliyor olsa da Türk halkının Minibüsler ile imtihanı henüz bitmiş değil. İmtihan diyorum çünkü;
Minibüste yolculuk etmenin zorluğu tüm yolcuların malumu. Devletin minibüslerde yeteri kadar denetim yapmaması ve minibüsçülerin uzun saatler çalışmasından kaynaklı gerilim yüklü olması ise yolcular için çelişkili durumları ortaya çıkarmaktadır. Yeni çıkan trafik yasalarında binek araçlarda arka koltuklarda oturan yolcularında kemer takması zorunlu kılındı ama minibüste oturan yolculara bu kuralın uygulanmaması bir yana ayakta yolculuk edenlerin görmezden gelinmesi bir yana. Kısacası çelişkili durumlar saymakla bitmez ama trajedi ve komedi ile yolculuk yapan Türk halkının çilesi bakalım ne zaman bitecek? Ayrıca metrobüs, otobüs ve metrolarda aşırı yoğunluk nedeni ile yaşanan saçma durumlarda herkesin malumu…
Önce henüz yeni yayınlanan haberi bir okuyalım…
Taksi, minibüs, servis şoförlerine belge zorunluluğu getirildi
İstanbul’da şoförler için Toplu Taşıma Aracı Kullanım Belgesi şartı getirildi
Ulaşım Koordianasyon Merkezi (UKOME), İstanbul’da ticari taşıt kullanan şoförler için “Toplu Taşıma Aracı Kullanım Belgesi” alma şartı getirdi. TŞOF Yönetim Kurulu Üyesi Yılmaz da konu ile ilgili açıklamasında “Yeni uygulamayla hizmet kalitesi artacak. Her önüne gelen taksi, minibüs ve servis aracı kullanamayacak. Denetimler daha da artacak” dedi.
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Yönetim Kurulu Üyesi Halit Yılmaz, UKOME’nin İstanbul’da ticari taşıt kullanan şoförlerle ilgili getirdiği yeni uygulamayla hizmet kalitesinin artacağını belirterek, “Her önüne gelen taksi, minibüs ve servis aracı kullanamayacak. Denetimler daha da artacak” dedi.
TŞOF’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME), İstanbul’da ticari taşıt kullanan şoförler için Toplu Taşıma Aracı Kullanım Belgesi alma şartı getirdi.
1 OCAK’TA UYGULANACAK
Açıklamada görüşlerine yer verilen TŞOF Yönetim Kurulu Üyesi Yılmaz, yeni uygulamanın 1 Ocak 2017’den itibaren başlayacağını bildirerek, “UKOME, İstanbul’da şoförler için Toplu Taşıma Aracı Kullanım Belgesi şartı getirdi. Belgeyle hizmet kalitesinin yükseltilmesi amaçlanmıştır. Uygulama ticari taksi, ticari minibüs ve servis araçlarını kapsamaktadır. Belgenin kullanım süresi iki yıl olarak belirlenmiştir. Belgeye haiz şoförler iki yılda bir eğitim tekrarı yapacaklar. Tekrar eğitim sonrasında 5 kez üst üste başarısız olan adaylar bir yıl süreyle bu belgeye yönelik başvuru yapamayacaklar ve ticari araçları kullanamayacaklar. Her önüne gelen taksi, minibüs ve servis aracı kullanamayacak. Denetimler daha da artacak” şeklinde konuştu.
Şimdi denetimler daha da arta dursun bakalım. Peki bu ayakta yolculuğun tehlikesi, minibüsçülerin zorunlu olarak yolculara dinlettiği müzik türleri, bağıra çağıra ve çoğu zaman ahlaksız yada edepten uzak kelimelerin seçimi nedeni ile oluşan diyaloglar ile daha yolcu oturmadan veya henüz yeni araca binmişken minibüslerin yolcu kapmak adına yaptığı ani manevra ve hızlı araç kullanımı ne olacak?
http://www.insanhaber.com/guncel/taksi-minibus-servis-soforlerine-belge-zorunlulugu-getirildi-75486
Yeni uygulama ile belge satışından gelir mi elde edilmek isteniyor yoksa kalifiye şoför mü yetiştirilmek isteniyor hep birlikte önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Her şeye rağmen hakikaten ahlaklı ve babacan, yani olması gerektiği gibi olan minibüs şoförleri de var. Özellikle Pendik-Kadıköy minibüs hattında çocukluğumdan beri gördüğüm ve geçenlerde ilk defa diyalog kurduğum bir şoförden bahsedeyim.
Ağabeycim, sen kaç yıldır bu işi yapıyorsun diye sordum aniden kendisine. 35 senedir bu işi yapıyorum niye sordun dedi. bende, seni küçüklüğümden beri görüyorum dedim ve inanılmaz güzel bir gülüşle, çocukken beni hatırlıyorsun değil mi? Bak sende kocaman olmuşsun dedi. İsmi Hacı olan şoförü yolcular ve minibüsçülerin tamamı tanır. Teyzecim, ablacım, kardeşim diyerek hitap ettiği yolcularına kendi ailesi gibi davranır. Asla ani manevra yada edepsiz cümleler kurmaz. Herkese karşı nazik davranır ve eksik para verenleri asla rencide etmez. Kısacası, eğitmen olması gereken bir tecrübeye sahip. Minibüsçülük yapmayanların belge vermesi ise bana göre malesef Çiçek Abbas filmi kadar olmasa da tam bir komedi.
Eğitim elbette ki verilmeli ve bu konuyu takip etmeliyiz. Örneğin eğitim müfredat içeriği nasıl olacak? Yaptırımlar neler olacak? Yani para cezası ile bacasız fabrika mı işletilecek yoksa hakikaten minibüsçülerin kalite çıtası mı yükseltilecek hep birlikte takip edelim ve görelim…
Aklımda birbirinden güzel ve faydalı olan teknolojik minibüsleri konu alan projelerim var. Ancak henüz bu projeleri algılayabileceğini düşündüğüm bir yetkili bulabilmiş değilim. Sanırım paralel yapı hayatımızın her alanına nüfus etmiş ve birçokları etki-yetki dahilinde kendi rantını düşünüyor.
Ne diyelim; Çiçek Abbas’ın güncel halini yayınlamak isteyen olursa, bende senaryoya bir iki katkı yaparım ve olması gereken minibüsler ile projeler belki dikkat çeker…
