Dünyanın neresinde olursa olsun, hayat zor! Amerika’da ırkçılık aldı başını gidiyor, Avrupa kendi içinde karışıyor, Ortadoğu zaten cehennem… Norveçliler bile dertsiz değil; depresyon çok sık görülüyor!
Şimdi bunları bir kenara bırakın. Kanadalı fotoğrafçı Benoit Paillé, normalde fotoğraflanmayı sevmeyen bir grup özel insanın, binbir rica ile, fotoğraflarını çekme izni aldı. Derin bir nefes alın, arkanıza yaslananın ve muazzam fotoğraflarla insan olmanın en saf halinin nasıl da huzur verici olduğuna, başka bir dünyanın gerçekten de mümkün olduğuna şahit olun…
İşte karşınızda nadir bulunan fotoğraflarıyla Gökkuşağı Kabilesi!
1. Geçim sıkıntısı, ilerleyen teknolojiyle beraber hızlanan ve boğucu hale gelen iletişim ağı, çevre kirliliği, savaşlar, bozulan sosyal ilişkiler… Daraldınız, değil mi?
2. 1972 yılından beri “Gökkuşağı Buluşmaları” etkinliği altında bir araya gelen bu Gökkuşağı Kabilesi, tüm bu dertlerden ve sıkıntılardan uzak yaşıyor.
3. Artık çoktan gelenek haline gelmiş olan bu etkinliğin dayandığı fikir, 70’lerin hippileriyle aynı: Barış, sevgi, uyum…
4. Belirli tarihlerde, belirli bölgelerde buluşuyorlar. Hangi ülkede toplanırlarsa toplansınlar, seçtikleri yer mutlaka bir orman oluyor.
5. İspanya, Kanada, Meksika bu toplaşmaların gerçekleştirildiği ülkelerden sadece bazıları. Bu etkinliklere katılmak için herhangi bir ülke vatandaşı olmanız, kayıt yaptırmanız, belgeler getirmeniz gerekmiyor.
6. Çünkü burada herkes kardeş! Birbirlerine güveniyorlar, yardımlaşıyorlar; fakat asla birbirlerine müdahale etmiyorlar.
7. Kimileri ailecek katılmayı tercih ederken, kimileri ise etkinliğe tek başlarına katılıyorlar ve etkinlik süresince de tek tabanca takılıp kimseyle pek muhatap olmuyorlar.
8. Bu etkinliğe katılan herkes “kafayı kırmış hippiler” değil! İş güç sahibi, kariyerli insanlar da şehrin karmaşasından kaçmak, ruhlarını dinlendirmek, akıl sağlıklarını dengeleyebilmek için Gökkuşağı Kabilesi’nin peşine takılıyorlar.
9. Klimayı, egzoz dumanını değil; ağaçların arasından süzülen saf havayı solumak. Soğuğu kemiklerine kadar hissetmek…
10. Tıpkı atalarımız gibi, beslenmek için bitkileri topraktan toplamak… Ateş yakmak, ısınmak için emek vermek… Adeta özümüze dönüş!
11. Düşünün hele; telefon bildirim sesleri, çalar saat, kapı kilitleri ve hırsız alarmı olmadan, tüm bu korku ve endişelerden uzak, üstünüzde sadece mavi gökyüzü varken uyuyakaldığınızı…
12. Bir meyvenin nasıl bir ağaçtan geldiğini bilmeyen, bitkileri, toprağı tanımayan çocuklar yetiştirmekten ne kadar memnunuz?
13. Çocuklara “organik” bakım vermenin, pahalı organik sebzeleri marketlerden satın almakla mümkün olduğunu mu düşünüyorsunuz?
14. Bu insanlar huzuru birbirlerinde bulmakla kalmamış, huzuru adeta kendileri yaratmışlar.
15. İnsan olmanın ne olduğunu hatırlamak; kendi değerlerini hırs, başarı, rekabet üzerinden hesaplamaya çalışmaktan kaçınmak için şehirli gençler de sık sık bu etkinliğe katılıyorlar.
16. Din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim… Asla bir ayrım yok!
17. Çünkü bu adeta cenneti yeryüzüne indiren küçük kabilelerinde bir şeyi çok iyi kavramışlar: İnsan olmanın en saf hali, doğa ile savaşmak değil, doğayı anlamak, onunla bir olmak, onun dilinden konuşmak ve onun kurallarıyla oynamak…
18. Kabilenin geleneksel bir ritüeli de, bir araya geldikleri her gün dünya barışı için dua etmek!
19. Umuyoruz ki dualarınız kabul olur ve barış tüm dünyaya gelir, sevgili Gökkuşağı Kabilesi.
20. Normalde fotoğraf çekinmeyi tercih etmeyen bu kabilenin, bir istisna ile poz vererek güzelliklerini bizlerle paylaştıkları için teşekkür ediyoruz.
