ai turkey

İki arada bir derede yine yapay zekayı iliştirmişsin, iyi de bunun depremle ne alakası var diyenler olabilir. O halde biraz sabırlı olun ve bir demlik çayı veyahut büyük bardak bir kahveyi hazır edip bu yazıyı okumaya başlayın…

Yüreğimizi yakan, yüzyılın beceriksizliği, liyakatsizliği ve yalakalığın sonucu olarak yaşadığımız her şey, herkesin malumu. Hiç kimse kusura bakmasın ama yitip giden canların, yetişememenin ve geç kalmışlığın vebali hepimizin omuzlarında.

Bu nedenle birileri gibi lafımı sakınmayıp, kimseye hak etmediği unvanları yakıştırmadan hakikatle yazacağım.

Devlet çökmedi ve çökmesi söz konusu bile edilemez. Ancak birçok devlet kurumunu sevk ve idare eden yetkililer tam anlamıyla çöktüklerini ilan etmiş oldular.

Şayet yapay zeka destekli kamu yönetim modeli ve yapay zeka destekli belediyecilik gibi kavramlar uygulanmış olsaydı bugün çok daha farklı şeyler konuşuyor olurduk. Nasıl mı?

Mesela, enkaz altında kaç kişi, kimler ve neredeler? Gibi sorulara yanıt verilebilirdi. Bir tane güvenlik makalesi okumadığım halde Sayın Cumhurbaşkanımız beni İçişleri Bakanı yaptı diyen bir bakan olmayı istemem ama dördüncü seviye yardım çağrısı yapıldığına göre dış güçlerden de yardım talep edilmiş oldu. İyi ki de geldiler elbette ama önceden tatbikatı yapıldığında prosedür ve protokölller simulasyonla Cumhurbaşkanına tecrübe ettirilseydi de gerçek deprem anında da yapay zeka süreci otomatize edip Sayın Cumhurbaşkanının önüne gelen onay butonuna sadece basmak kalsaydı. Eminim çok daha kısa süre içerisinde kurtarma ekipleri ve tüm paydaşlar sürece dahil olurlardı.

Bu arada dış güçlerden gelen yardımlar nedeniyle yabancı istihbaratçıların ülkemizde cirit attığına dikkat çeken Ankara’nın bürokrasisini çok iyi bilen ve Bay Pipo lakaplı Ömür Çelikdönmez’in İletişim başkanlığı başta olmak üzere birçok kamu kurumunda kullanılan bilişim teknolojileri sayesinde insana dayalı istihbarat yerine çok daha verimli olan siber istihbarat faaliyetlerinin ne durumda olduğuyla alakalı bilgisi olup olmadığını da merak ederim. (Bkz: GAFAM teknolojileri ve PRISM)

Ayrıca, yok senin kurtarma ekibin vay benim yardımlarım, güvendim, güvenmedim, yardımlara yapıştırılan başkasına ait stickerlar derken “o kadar çok çalıştım ki bakın sakallarımı bile keseledim” veyahut “konuşamıyorum ağlamaktan” diyen bir yapay zeka olmayacağı gibi isimlere ve kimliğine bakmaksızın etki kapasitesi ile yeteneğine, tarafsız ve sadece uygunluğuna göre yönlendirme yapacak bir yapay zekanın devreye alınması pek ala mümkündü.

Özellikle Hatay’dan arayan dostlarımızın destek taleplerine yeteri kadar karşılık vermediğim için kahroluyorum. Keşke demeyi hiç sevmem ama Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Hatay’da 2019 yılında gerçekleştirilen Siber Güvenilir Hatay ve Yapay Zeka Destekli Belediyecilik gibi projeler siber güvenilir bir şekilde vücut bulsaydı ne iyi olurdu . Maalesef seçim kampanyasında bir etken olmanın yanı sıra gençlerin dikkatini çekmekten ve farkındalık oluşturmaktan öteye geçilemedi.

Oysa HBB Başkanı TED Kolejindeki Yapay Zeka etkinliğinde Hatay’da yapay zeka destekli bir yönetimin olacağını çok da güzel anlatmıştı. Siyasete kurban edilen bu projeden siyasi çıkar elde edilmesin diye konuşma metnini ve videoyu elbette paylaşmayacağım ama yazık olduğu kesin.

Düşünsenize, veri tabanında kim, hangi yaş aralığında, nerede gibi soruların yanıtlarını barındıran bir yapay zeka var ve anlık olarak droneler ve siber güvenilir gençler ile yıkılan binalarda görüntü ve ses işleme gibi daha birçok başlıkta somut veriler oluşturup, önceden belirlenmiş prosedürlere göre gerekli protokolleri uygulamak yapay zeka için ne kadar zor olabilir?

Tek yakıtı bilgi ve elektrik olan bu akıllı teknolojiyi geliştirecek gençleri bulmak mı daha zor yoksa altmış yaş üstü yöneticilere laf anlatmak mı?  Sakın kimse de çıkıp “bu dediklerin için bütçe mi var?” Demesin! Bütçe sıkıntımız hiç olmadı. Olan tek sorun kaynakların verimli kullanılamaması.

Ayrıca birileriyle olan fotoğraflarımızı yayınlamadık diye kimse işkembeyi kübradan konuşuyoruz da sanmasın. Devlet arşivlerinde her şey fazlasıyla mevcut.

Hükümeti ya da yerel yönetimi haklı olarak eleştirdik diye kimse devleti yermeğe de kalkmasın.

Siber güvenliği, erişim engeli getirmek ya da internet sayfalarına index atmak olarak sananların Siber Güvenilirlik konusunda zerre bilgileri de yok. Şayet biraz bilgileri olsaydı, kolundaki akıllı saat ile MGK toplantısında verdiği fotoğrafla attığı havanın günü geldiğinde yargılamaya konu olacağını da çok iyi bilirlerdi.

Akıllı şehircilik ve yapay zeka gibi kavramları süslü cümlelerle soslayanların nasıl sınıfta kaldığını hep birlikte gördük.

Ne Dijital Dönüşüm Ofisi ne de İletişim Başkanlığı’ndan birileri de AFAD’ın okçu bilgi işlem müdürünün sunumu karşısında çıkıp da “hayırdır birader sen ne içiyorsun da bilişimi okla yayla eşleştirip de sunum yapıyorsun? diye sormadı. Arkadaş senin işin olası bir felaket durumunda AFAD’ın bilişim sistemleri vasıtasıyla ekipleri ve paydaşları kesintisiz iletişimle sahada koordine etmek değilse nedir? Günü geldiğinde TÜBİTAK ile işbirliği yaptım diye caka satan etkinlik sponsorları da elbette Kadim Türk Devletine hesap verecek.

Dijital Dönüşüm Ofisi’nin kerameti kendinden menkul başkanı Google, Amazon, Facebook, Apple, Microsoft teknoloji markalarını eleştirmek için GAFAM teknolojilerinin isim babası olmakla övündüğü haberde “Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Taha Koç’un boğun eğmeyi reddettiği GAFAM, Google, Amazon, Facebook, Apple ve Microsoft şirketlerinin baş harflerinden oluşuyor. Koç, “Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman diyor ya, ‘Dünya beşten büyüktür’ diye, ben de dijital anlamda onun bir benzerini söylüyorum: Dünya GAFAM’dan büyüktür. GAFAM, yani Google, Apple, Facebook, Amazon, Microsoft. Akılda kalması kolay olduğu için böyle kodluyorum. Dünya bunlardan büyüktür.” ifadelerini kullandı ya! Üstelik dünyanın bunlardan büyük olduğunu ifade ederken şahsı ve bilakis yöneticisi olduğu kurumda bu teknolojileri kullanıyor ya. Neyse ki birileri de çıkıp Google, Oracle, Tesla, Ubuntu ve Microsoft’un baş harflerinden referans verip de dünya GOTUM’den büyktür demedi. Kısacası lafa gelince mangalda kül bırakmazlar misali iş geliştirmeye gelince “yerli yazılım, milli teknoloji” demekten öteye geçen bir şey var mı?

Son yaşadığımız deprem felaketinde insana dayalı hata ve kusurların sebep olduğu sonuçları gördük ve tecrübe ettik mi? Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı geç kalındığı için helallik istedi mi? İstedi…

Şayet insana dayalı hata ve kusurların önüne geçmek için geliştirilen “Yapay Zeka Destekli Hükümet ve Kamu Yönetim Modelleri” olsaydı yorgunluktan sakal tıraşı olamayan yetkilileri görmek yerine, herkesin telefonuna tamamen veriye dayalı bilgiler gitmiş ve “şu sürede şu kadar enkaza ulaşıldı, tespit edilen canlı sayısından şu kadarına ulaşıldı, şu kadarı tedavi edildi, şu kadarı çocuktu bu kadarı yaşlıydı ve hepsi şu kurumlarımızda koruma altına alındı” gibi verilerle kan ağlayan Türk milletinin yüreğine bir nebze olsun su serpilirdi. Üstelik birçok algoritma sayesinde yakınlık derecesine göre hayatta kalan çocuk ve yaşlıların güvenli bir şekilde yakınlarına ulaşmak bir SMS mesafede olurdu. Keşke AFAD’ın bilişim yöneticileri YA HAK diyerek iş geliştirme fikirlerinin yazılı olduğu Puta’ya (Hedef tahtasına geleneksel okçulukta puta, modern okçulukta da hedef minderi de denilmektedir) “YZ Destekli Arama-Kurtarma Teknolojisi, Siber Güvenilir Kurtarma Timleri, Drone Destekli Kurtarma Stratejileri, YZ Destekli Akıllı Kurtarma Teknolojileri” gibi başlıklar ekleseydi. Ekleseydi de attığı oklar gerçek hedeflere gitseydi.

Bu yazdıklarım hikaye gibi gelebilir ama Yapay zekanın dünyadaki sorunları çözme potansiyeli hakkında sık sık büyük vaatler duyuyoruz. Çoğu gerçekçi olmasa da derin öğrenme ile geliştirilen yapay zeka sistemi xView2, Türkiye’deki deprem felaketi gibi doğal afetlerde hayat kurtarabiliyor. Pentagon’un Savunma İnovasyon Birimi ve Carnegie Mellon Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Enstitüsü tarafından 2019 yılında geliştirilen açık kaynaklı bir proje olan xView2, Türkiye’deki depremin ardından yer ekipleri tarafından arama kurtarma faaliyetlerinde ve hasar tespitinde kullanıldı. Bu arada xView2’nin geliştirilmesinde Microsoft, University of California ve Berkeley dahil olmak üzere birçok kurum ve kuruluştan destek var. xView2, afet bölgesindeki bina ve altyapı hasarını belirlemek ve hasarın ciddiyetini hızlı bir şekilde tespit etmek için uydu görüntülerini makine öğrenimiyle birleştirir.

Yapılan ayni ve nakdi yardımlar bu kadar ve şuralarda kullanılmaktadır gibi veriler de pek ala herkesin erişebileceği şekilde yayınlanabilir.

Her fırsatta yeni dünya düzeninden bahseden ve teknolojinin önemine vurgu yapanların havanda su dövmek yerine, çağın gereksinimleri hususunda doğal yeteneği olan yeni nesillerden destek istemesi ayıp mı? Günah mı?

Yapay Zeka ve Siber Güvenlik, arama kurtarma faaliyetlerinin yanı sıra bürokratik süreçlerin hızlı ilerlemesi için de kritik öneme sahip. Örneğin, hangi amir, hangi memur ne zaman iş emrini aldı ve ne zaman aksiyona geçti? Harekete geçtiğinde ne zaman görev yerine vardı? Görev esnasında kullandığı araç ve ekipmanlar nelerdi? Araçta gereksiz kullanılan klima nedeniyle ne kadar yakıt ziyan edildi? Gibi sorulara yanıt bulmanın yanı sıra kaynakların nasıl kullanıldığına dair raporlar hızlıca üretilebilir.

Kaynakların verimli kullanılmaması, adam kayırma gibi daha birçok başlıkta eleştirilerin hedefi olan Kızılay ve AFAD gibi kurumlarımıza yapılan ayni ve nakdi yardımların miktarları nedir? Bu yardımlar nerede yayınlanıyor? Kimler tarafından denetleniyor? Halkın denetimine açık mı? Gibi daha birçok sorunun siber güvenilir teknolojilerle düzenlenmesi pek ala mümkün.

Hepimizin malumu devlet başkanlarının kullandığı kırmızı telefonlar vardır. Bu telefon aslında acil durumlarda direkt olarak iletişimin sağlandığını gösteren bir semboldür. Çağımızın getirdiği yenilikleri de göz önünde bulundurursak, bu kırmızı telefon aslında onay istenen basit bir buton da olabilir. Onca amirin ve memurun tek bir onay ile harekete geçmesi, hareket esnasında atılacak adımlar ve kurallara ne derece uyulup uyulmadığı gibi parametreleri belirlemek de pek ala mümkün. Ancak, bu mümkün olan süreçleri istemeyenlerin sayısı pek de az olmasa gerek.

İktidar veya muhalefet partisinden sorumluluk alanları içerisinde bir tane istifa eden yetkili gördünüz mü? Ben görmedim. Demek ki koltuk sevdası sadece iktidarda bulunan bir durum değil. Oysa siber güvenilir sistemlerle Devlet Planlama Teşkilatı konuya bir el atsa ya da Danıştay’ın siber savcıları sahada olsa, yapay zekanın her bir detayı düşünmüş ve olası sorunları simülasyonlar ile test etmiş olsa, belediye başkanı ya da bakan arasında hiçbir fark gözetilmeksizin ihmali olan memurundan, amirine kadar tüm imza sahiplerine görevden el çektirilip süreçlerin daha şeffaf olması sağlanabilir.

Tabi bu kadar şeffaflık ve adaleti kim ister? Sorusuna yanıt vermek kolay mı?

Depremde canını yitirenlere baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Tedbir almayıp ihmali bulunanlara ah etmek de hak olsa gerek. Onca insanın ahını alanların vay haline.

Siber güvenilir önlemlerin ivedilikle alınıp olası bir deprem felaketinin sanal gerçeklik teknolojileriyle tam bir simülasyonun planlanıp yapılmasını ve devletin tüm kurumlarının bu simülasyonda aktif rol almasının önemine vurgu yapmak istiyorum. Örneğin Nasuh Mahruki’nin sevk ve idare ettiği bir AKUT ile Mevcut AKUT yönetiminin sevk ve idare ettiği bir deprem senaryosunun simülasyonu gerçekleştirilip kıyaslama yapılmasının çok kıymetli veriler elde edilmesinde etkin rol oynayacağını da eklemek istiyorum. Bu örnek tüm kurumların içerisinde yer alan yetenekli ve liyakatlilerin ön plana çıkması için de oldukça kıymetli bir fikir. Öyle ya, canlı da yaşanan bu felaketin yönetim ve organizasyon tarafındaki eksiklikler için Sayın Cumhurbaşkanı ” “Depremin ilk birkaç günü istediğimiz çalışmaları yapamadık” demişti.

Özellikle Cumhurbaşkanlığına bağlı ilgili kurumların ivedilikle “deprem ve afet yönetimi” başlıklı ve son yaşanan deprem felaketinde elde edilen verilerin derlendiği bir simülasyonun “sanal gerçeklik ve siber güvenilir” teknolojilerle desteklenerek planlanması gerekmektedir.

 

 

https://onedio.com/haber/suleyman-soylu-nun-ben-omrumde-bir-tek-guvenlik-makalesi-okumamis-adamim-sozleri-yeniden-gundem-oldu-1029241

https://expatguideturkey.com/how-artificial-intelligence-was-used-in-search-and-rescue-activities-in-the-earthquake-in-turkey/

https://www.theguardian.com/world/2013/jun/06/us-tech-giants-nsa-data

https://www.haberturk.com/gafam-nedir-ne-kadar-buyuk-haberler-2989259-teknoloji

https://www.yeniakit.com.tr/haber/gafam-nedir-gafam-ne-demek-gafam-acilimi-nedir-1516664.html

 

Tags : afadakutdeprem simulasyonudeprem ve afet yönetimideprem ve yapay zekakızılaymilli teknoloji hamlesisanal gerçekliksiber güvenilir hataysiber güvenilir Türkiyeyapay zeka destekli belediyecilikyapay zeka stratejisi
Burak Bozkurtlar

The author Burak Bozkurtlar

Siber Güvenilir Türkiye

Leave a Response