Merhaba değerli okurlar bu defa sizlere “Bilinçli Teknoloji” kullanımı hakkında bilgiler verebileceğim bir yazı kaleme aldım. Umarım faydalı olur…
Teknoloji, mal veya hizmetlerin üretiminde veya buna yönelik amaçların gerçekleştirilmesinde kullanılan beceriler, yöntemler, işlemler, tekniklerin derlenmesi veya bilimsel araştırmalardır.
Bilinç ise, insanın kendisini, çevresini ve olup biteni tanıma, algılama, kavrama, fark etme yetisi.”Bilinç, kişiyi kişi yapan şeydir. Ayrıca algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme sürecidir. Bilinç ve şuur eş anlamlıdır.
Teknolojiyi bilinçli kullanmak o kadar önemli bir konu ki, son yıllarda MEB tarafından hem öğrencilere hem de velilere yönelik birçok etkinlik düzenlenmektedir. Özellikle Veli Akademileri, Teknoloji Haftası ve Code Week gibi zamanlarda hem öğrencilere hem de velilere verdiğim eğitimlerden sonra yüksek farkındalık oluştuğunu ve hatta bilinç düzeyi sıçramalarına da tanıklık ettim
Bilinçli teknoloji kullanımı ve internet/sosyalmedya okur yazarlığı gibi başlıklarda muhtarlık düzeyinde her eve bilgilendirme yapılmasını da tavsiye ediyorum.
Bilimsel tanımlamaları bir kenara alarak örnek vermek gerekirse, aracınızın kaç beygir, hangi tip yakıt, lastik, yağ, su durumları ve kemerim takılı mı? Ehliyet, ruhsat yanımda mı? Gibi sorulara pozitif yanıtlar verenlerin farkında olması gibi teknoloji konusunda kullandığımız telefonda ne kadar bellek, hafıza ve işlemci var? Bu özellikleri sadece sosyal mecralarda yayınlamak ve üzere fotoğraf çekmek adına bir kenara alarak kaç mega piksel bu telefon? Sorusuna çok mega piksel demek için telefon alanlar sanki biraz “bilinçsiz” tanımına uyuyor ne dersiniz?
Bilgisayar, temizlik robotu ve daha nice teknolojik ürünü bilinçsiz kullanmayı Türk filmlerine de konu olan ve “alamancı” bakış olarak kabul gören bir görgüsüzlük olarak da düşünebiliriz.
İnternet ve sosyal medya okur yazarlığı da oldukça önemli bir konu. Hatta “hattı müdafa yoktur, sattı müdafa vardır. Ve o satıh bütün vatandır” diyen Gazi Ata bugün yaşasaydı konvansiyonel olmayan savaş teknikleri arasında yerini alan siber güvenlik kavramına uygun olarak “satıh” ı açıklarken “internet” olarak da günceller miydi? Bilemeyiz ama bakın bilinçsiz teknoloji kullanımı, internet ve sosyal medya okur yazarlığı bir ülkenin bütünlüğü için ne kadar önemli?
Algı operasyonlarına dikkat!!!
Geçtiğimiz günlerde Yunanlı bir milletvekilinin Şehitlerimizin kanı ile sulanmış bayrağımıza karşı nasıl saygısızlık ettiğine hep birlikte tanık olduk. İçeriği sosyal medyada paylaşan Yunan vekil gelen tepkiler üzerine hesabını askıya almak zorunda kaldı. Haliyle ırkçı içerik de kaldırılmış oldu. Ancak, İnternet okur yazarlığı pek iyi olmayanlar ve teknolojiyi bilinçli kullanamayan vatandaşlarımız bu ırkçı içeriği defalarca paylaştılar. Üstelik, bir Yunan’ın yapamadığı kadar başarılı bir şekilde yayıldı.
Nasıl olur da ortalıkta görünmesini istemediğiniz bir şeyi, daha Çok insanın görmesi için paylaşırsınız ki? Yaşanan bu talihsizlik silsilesine içeriğe erişim engeli getiremeyen ve makamları işgal edenlerin Twitter da en ufak bir yavaşlama olunca Twitter’ın Türkiye sorumlusu gibi açıklama yapanların halen daha görevlerinin hakkını verememeleri de eklenince ortaya vahim ve önü alınamayan bir durum çıkıyor maalesef.
Sosyal medyadaki sahte profillerin mağduru olanlar kadar banka ve kamu kurumlarına aitmiş gibi açılan hesaplar nedeniyle dolandırılan birçok insan olduğu biliniyor. Hatta kendisini hakim, savcı ya da polis olarak tanıtanlar tarafından kandırılmamak için İçişleri bakanlığımızca telefonlarımıza gelen SMS lerin yanı sıra bankalar başta olmak üzere birçok marka tarafından da sosyal medya hesapları veya resmi internet sayfaları üzerinden birçok uyarı yapılmaktadır.
Sosyal medya hesapları üzerinden gelen aşk ya da sevgi çağrılarına inanmak, İlk karşılaşmada size kocacığım diyen birine inanmak kadar saflık içeren bir durum aslında. İnternette gezinirken kolaylıkla rastlayabileceğiniz haberlere örnek vermek gerekirse;
Sanal ortamda kadınlara ve erkeklere ‘aşk tuzağı’
1- Gaziantep’te bir kamu kurumunda çalışan 25 yaşındaki M.K., sosyal medya üzerinden tanıştığı ve hiç yüz yüze görüşmediği 23 yaşındaki Özlem S.G.’nin kendisini evlilik vaadiyle 108 bin 200 lira dolandırdığını öne sürerek, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Evlilik hayaliyle otomobilini satıp çevresine de 35 bin lira borçlandığını belirten M.K., “Özlem Adana’da U.E. adında bir başka kişinin de 11 bin lirasını dolandırdı” dedi.
2- Sosyal medya sitelerinde sahte hesaplar açan kişiler, zaaflarını keşfettikleri kadınları ve erkekleri, tatlı dil, güzel sözlerle “aşk tuzağına” düşürerek dolandırıyor.
3- Sosyal medyada tanıştığı kişi tarafından dolandırılan bir kadının dilekçesinde anlattıkları şöyle:“Uzun yıllar yurt dışında bulundum. Bankacılık alanında dünyanın en prestijli üniversitesinde yüksek lisans ve master eğitimi yaptım. Ülkeme döndüm bir bankanın da şube müdürüyüm. Ailenin tek evladıyım. Ailemin ‘Ne zaman evleneceksin de torunumuzu kucağımıza vereceksin?’ sözleri karşısında eziklik yaşıyordum. Sosyal medyada gezinirken bir ‘doktor-subay’ profili dikkatimi çekti. Şansımı denemek istedim ve özelden kendisine tanışmak istediğimi ifade ettim. Tanıştık. Bana Doğu’da görev yaptığını, sürekli operasyonda olduğunu beyan ediyordu. Zamanla aramızda duygusal bir yakınlaşma oldu..
Dolandırıcılıkta yeni yöntem! Sosyal medyada dikkat!
Bankaların isimleri ve logolarıyla başta Twitter olmak üzere farklı sosyal medya ağlarında sahte hesap açan dolandırıcılar, sponsorlu/reklam ve normal yayınlarla ulaştığı kullanıcıların hesaplarını boşaltıyor.
BDDK, bu tarz dolandırıcılık işlerinde sosyal medya veya arama motorunun da sorumlu tutulmasını istiyor.
Sonucu ne olursa olsun amacın para kazanma olduğu ve her türlü reklamın yayınlandığı internet ortamında, dolandırıcılık işlemlerinden söz konusu sosyal medya ve arama motoru şirketlerinin de sorumlu tutulması isteniyor. Buna göre BDDK, bankalara sosyal medya şirketleri dolandırıcılığı engelleyemiyorsa, o alanlara reklam veremezsiniz uyarısında bulunuyor.
Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik Taslağı’na göre; banka sunmakta olduğu bankacılık hizmetlerine yönelik reklam hizmeti aldığı sosyal medya ortamları gibi sağlayıcılar da, banka adına verilen sahte reklamları engellemekle yükümlü. Aynı zamanda bu dolandırıcılıktan doğacak olan zararları da karşılamak zorunda olacak.
Özellikle sosyal medya üzerinden takipçisi olduğunuz insanların yapmış olduğu paylaşımları iyice filtrelemeden paylaşmamakta büyük fayda var. Son yaşanan bayrak olayında görüldüğü gibi, istenmeyen içeriğin yayılmasını istemiyorsanız beğeni ya da paylaşım yapmamalısınız. İçeriği şikayet etmeli ve ülkemizde bu tip sorunların çözüm merkezi olan BTK’ya şikayette bulunabilirsiniz. Gerçi BTK’nın sosyal mecralarda yaşanan erişim sorunları bizle alakalı değil açıklamaları dışında henüz başarılı bir içerik engelleme hususuna zamanında müdahil olduğunu göremedik ama en azından CİMER’e bu tip konularda gelen şikayetlerin artması, makamları işgal edenlerin korkulu rüyası olmakla beraber “haksızlık karşında sessiz kalmayınız” düsturuna en gerçekçi yaklaşım olmaktadır.
Özellikle Avrupa ülkelerinde popüler olan ve zaman zaman ülkemizde de denenen siber dolandırıcılık yöntemlerinin başında “sadece 1 dolara I phone” veya “çekilişe katıl Ferrari kazan” gibi reklamlara rastlanmaktadır.
Gerçek Algısı Değişiyor
Sosyal medyada bulunan bir profilin gerçek mi yoksa sahte mi olacağını anlamak için birçok yöntem olmasına rağmen uzman siber saldırganlar da bu yöntemleri bildiklerine göre %100 eminlik diye bir kavram maalesef söz konusu değil. Bırakın sanal dünyayı, gerçek hayatta bile “seni seviyorum, aşığım, kocamsın, karımsın” gibi kavramların gerçekliğinden emin olmak diye bir kesinlik yok. Bu nedenle sosyal mecralarda birebir tanımadığınız kişilerden gelen hiçbir çağrıya aldanmamak en mantıklısı.
Birçok markanın internet sayfasına benzer sayfalar yaparak arama motorlarına reklam verenlerin tuzağına düşmemeye çalışmakta fayda var. Malüm 14 Şubat’a şurada pek bir zaman kalmadı ve sevgililer gününde sevgilisine çiçek göndermek isteyenlerin sahte çiçekçi reklamlarına aldanıp mağdur olduklarını belirtmekte fayda var.
Akıllı telefonlardan çekilen fotoğraf ve videoları sosyal medyada paylaşmadan önce dikkat etmeniz gereken bir husus daha var. EXIF verileri…
Bir fotoğrafın EXIF verileri, kameranız hakkında ve potansiyel olarak fotoğrafın çekildiği yer (GPS koordinatları) hakkında bir ton bilgi içerir. Bu, görüntüleri paylaşıyorsanız, başkalarının bu görüntülerden toplayabileceği birçok ayrıntı olduğu anlamına gelir.
EXIF, Değiştirilebilir Görüntü Dosyası Biçimi anlamına gelir. Dijital kameranızla veya telefonunuzla her fotoğraf çekişinizde, cihazınızın belleğine bir dosya (genellikle bir JPEG) yazılır. Gerçek resme adanmış tüm bitlere ek olarak, önemli miktarda ek meta veri de kaydeder. Bu, tarih, saat, kamera ayarlarını ve olası telif hakkı bilgilerini içerebilir. EXIF’e fotoğraf işleme yazılımı gibi başka meta veriler de ekleyebilirsiniz. Kısacası, siber saldırganların hedef listesine kendi eyleminizle dahil olursunuz.
Son zamanlarda milli ve manevi değerlerimize yakın paylaşımları nedeniyle takip ettiğimiz sosyal medya hesaplarının zamanında kozmik odaya erişmek isteyenlerle aynı amaca hizmet ettiğini de belirtmekte fayda var. Bu tip hesapları anlamak ise aslında çok basit. Genellikle tepki çeken ve kapatılan hesaplara yakın isimle bir sosyal medya hesabı açarlar. Hızlıca takipçi sayısını arttırırlar. Kısa süre sonra da “işte biz bu hesabı ele geçirdik” diyerek Türk bayrağı ile süslenmiş bir de özlü bir söz yayınlarlar. Halbuki hesabı ele geçirmek değil bu. Üstelik hesabı ele geçirmek yerine platformun sunucularına erişemeyenlerin toplumu aldatmak ve çaktırmadan güven kazanma çabasından başka bir şey değil.
Teknolojiyi bilinçli kullanmayı en iyi özetleyen cümle “ Bilgisayar, kullanıcısı kadar akıllıdır” Teknolojiyi bilinçli kullanıp her önüne gelenin aşk ya da menfaat içerikli yazışmalarına aldanmadan hangi bilgi doğru, hangi bilgi yanlış diye belirlemek adına “internet ve sosyal medya okur yazarlığı” hususunda kendimizi geliştirmeliyiz.
Son olarak sosyal mecralarda paylaştığınız fotoğrafların başkaları tarafından hangi sitelerde ve ne amaçla kullanıldığını bilemeyeceğiniz için kendinizi belirten fotoğrafları paylaşmamakta fayda var. Yukarıda da bahsettiğim gibi önceden paylaştığınız bir fotoğraf veya video sayesinde elde edilen verilerle gerçekte derste misiniz, toplantıda mısınız, eğlencede misiniz kolaylıkla anlaşılabilmekte ve siber saldırganlar tarafından size karşı kullanılabilmektedir. Ayrıca elektronik postalar üzerinden gelen fatura, tanıdığınız kişiye ait olduğu sanılan görseller, Netflix hesabınızda sorun var, Spotify aboneliğinde sorun yaşanıyor tıklayın, bedava I Phone kazan, çekilişe katıl araba kazan, formu doldur haydi kocam ol, sevgilim ol, arkadaş olalım gibi mesajlara itibar etmemenizi ve algı operasyonlarına kurban olmamak için interneti ve teknolojiyi sadece bilgi arttırımı için kullanmanızı tavsiye eder. Siber güvenilir günler dilerim…