KADEM tarafından çevrimiçi olarak düzenlenen 4. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi “Dijital Çağda İnsan Kalmak” temasıyla gerçekleştirildi. Zirveye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması damga vurdu diyebilirim.
Devlet başkanımızın dikkat çektiği hususlar arasında kimsenin dile getiremediği veya atandıkları makamları işgal edenlerin eksikliklerini gizlemeye çalışan sözüm ona “Reis Arkandayız” diyenlerin foyalarını meydana çıkaran birçok tespitin dile getirilmesinin yanı sıra, bloğumda bulunan yazılarda ve iletilen çalışmalarda yer alan birçok anahtar kelimeyi içermesi beni ayrıca mutlu etti diyebilirim.
Boşuna devlet her zaman 18 yaşındadır denmiyor…
Bakın devlet başkanımız hangi konulara dikkat çekiyor;
“İnsanın geleneksel hayat tarzında çeyrek asırda yaşanan radikal değişimin sonu, doğru altyapıyla desteklenmezse modern köleliğe varır.”
“Geliştirenin ve üretenin kullanıcıya karşı sorumluluğu var”
“Tabi her yenilik gibi dijitalleşme de beraberinde yeni sorunları getiriyor”
“Veri kontrolünün tekelleşmesi, gelecekte yaşanması muhtemel çok büyük sıkıntıların habercisidir”
“Artık dünyada savaşların bile dijital tabanlı hale dönüştüğü dönemde böylesine bir güç temerküzünün yol açacağı sorunları tahmin etmek zor değildir”
“İsim ve numaradan ibaret dijitalleşmenin faşizme yol açacağını, dijital faşizme karşı topyekün mücadele edilmesi gerekir”
“Dijitalleşme yoluyla yeni adaletsizliklerin, yeni haksızlıkların, yeni ötekileştirmelerin ortaya çıkmamasını temenni ediyorum”
“Mobil hizmetlerden faydalanan kişi sayısı nüfusumuzla eş değer duruma gelmiştir”
“2016 yılında bilindiği gibi,4.5G yapısına geçmiştik. Şimdi 5G sürecindeyiz. O zaman da ben bunu ifade ettim ancak anlaşılmakta güçlük çekildi. Yerli 5G alt yapısını kurmadan dijitalleşme sürecini yürütemeyiz.”
“Yerli ve Milli yenilikçi teknolojilerin kamu başta olmak üzere ülkemizdeki tüm kurumları ve bireyleri kucaklayacak şekilde gelişmesi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.”
“Geçmişte basit amaçlar ve üst düzey yetkinlikteki kişilerce yapılan siber saldırılar artık devletler düzeyine kadar çıkmıştır. 2016 yılında 9000’i bulmayan siber saldırı sayısı artık 100.000’lerle ifade ediliyor”
Akıllı sistemlerle kullanılan saldırıları püskürtmenin yolu daha akıllı sistemleri kullanmak ve geliştirmektir.
“Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse elektronik sistemlerimizin ve burada saklanan verilerin güvenliği de o derece önemlidir”
“Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı anlayışında istediğimiz yerde değiliz”
Yukarıda yer alan başlıkların teknik sonuçlarını göz önünde bulundurarak biraz daha irdelemekte fayda görüyorum;
“Tabi her yenilik gibi dijitalleşme de beraberinde yeni sorunları getiriyor”
(Dijitalleşmede yaşanan en ciddi sorunun kişisel verilerin yurt dışına aktarımının önüne bir türlü geçilememiş olması diyebiliriz. Özel okul yöneticisi olan bir bakandan beklenen yenilikçi eğitim anlayışının pandemi süreciyle tam bir kaosa dönüşmesi, ilköğretim seviyesindeki öğrencilerden üniversite öğrencilerine kadar tüm vatandaşların kişisel verilerinin (ses, görüntü, resim vb.) zoom gibi sunucuları Türkiye’de bulunmayan veyahut verilerin yurt dışına aktarılmasına göz yuman benzer platformların kullanımını teşvik etmeleri ve öğretmen maaşlarını fazlalık olarak ifade edilmiş olması sanırım dijitalleşmenin beraberinde gelen yeni sorunlara örnek olması açısından oldukça kıymetliydi. Görüldüğü üzere Cumhurbaşkanlığı tüm sorunların farkında ve çözüm arayışı içerisinde.
“Akıllı sistemlerle kullanılan saldırıları püskürtmenin yolu daha akıllı sistemleri kullanmak ve geliştirmektir.“
(Akıllı sistemleri besleyen kişisel veriler ve bu veriler sayesinde elde edilen daha birçok alışkanlık, kişisel tercih gibi verilerin akıllı sistemleri besleyerek şimdilik sadece dijital pazarlama yöntemleriyle şirin görünümlü siber saldırılar şeklinde devam ettiğini kimse inkar edemese de, akıllı sistemlerden anladığımı ifade etmek adına “Yapay Zeka ile Hükümet Yönetim Sistemini “devreye almak için ciddi bir hazırlık var demek “dijital ya da siber kahinlik” olarak algılanmasa gerek…)
“Veri kontrolünün tekelleşmesi, gelecekte yaşanması muhtemel çok büyük sıkıntıların habercisidir”
(Birkaç küresel firma tarafından geliştirilen mesajlaşma, konferans, toplantı ve hatta oyunların dahi siber istihbarat faaliyeti olduğunun altını çizmekte fayda var.
“Gelecekte yaşanması kuvvetle muhtemel sıkıntı” ise, mesajlaşma uygulamaları üzerinden gerek manipüle edilen gerekse hiç manipüle edilmemiş olarak paylaşılan müstehcenlik içeren mesaj, görsel ve hatta eğlence amaçlı gönderilen videoların yayınlanma olasılığı olabilir mi? Bu açıklama bana göre devlet başkanlığı düzeyinde vatandaşlara yapılan en ciddi risk analiziydi. Peki ya sizce?)
“Artık dünyada savaşların bile dijital tabanlı hale dönüştüğü dönemde böylesine bir güç temerküzünün yol açacağı sorunları tahmin etmek zor değildir”
(Temerküz kelimesinin özellikle seçilmiş olması ise özellikle “Reis arkandayız” diyerek atandıkları makamların hakkını veremeyip, hiçbir denetime tabi tutulmadan vatandaşın ve hatta devlet kademesinin dahi kullanımına sunulan donanım (konuşma esnasında kullanılan BOSH marka mikrofon sistemi dahi), yazılım (yabancı menşeili mesajlaşma, tele konferans uygulamaları vb.) ve birçok dijital dönüşüm teknolojileri üzerinden dış güçlerce elde edilen kişisel verilerin depolandığını ve verilerin kullanıcıların izni dışında ele geçirilip yayınlanması sonrasında yaşanabilecek sorunlara dikkat çekilmek için kullanıldığını düşünüyorum. Eminim şu anda görevde bulunup işlerinin hakkını veremeyip devlet başkanımızın peşinden gittiğini iddia edenler nasılsa maaşımızı alıyor ve işimizi yaptığımızı devlet başkanımız görse ne olur görmese ne olur? Şeklindeki hallerinin utanç verici olduğunu anlamayan kalmamıştır.)
“Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı anlayışında istediğimiz yerde değiliz”
(Bu cümleyi kanuna aykırı olan sosyal medya hesaplarında slogan haline getiren sözüm ona siber güvenliğin patronu olduğunu iddia edenlerin, aslında bulundukları makamın hakkını veremediklerinin Cumhurbaşkanlığı tarafından farkında olunduğunu gösterdiğini eminim fark etmeyen kalmamıştır. ( https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/07/20200731-1.htm (5) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma yönünde gerekli tedbirleri alır.)
Özellikle bağımsız geliştirici ve dijitalleşme sürecinde siber güvenliğin önemine dikkat çekenlerin devletin dijital kapısından geçip, Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalması için Dijital Mütekabiliyet, Siber Güvenilir Kullanıcılar, Yapay Zeka Destekli Makam Denetimi ve Siber Diplomasi bilgisine haiz daha birçok siber güvenilir dijital dönüşüm çalışmasının devlet başkanlığınca dile getiriliyor olması ülkemiz adına oldukça kıymetli görünüyor.)
“2016 yılında bilindiği gibi,4.5G yapısına geçmiştik. Şimdi 5G sürecindeyiz. O zaman da ben bunu ifade ettim ancak anlaşılmakta güçlük çekildi. Yerli 5G alt yapısını kurmadan dijitalleşme sürecini yürütemeyiz.”
4G döneminde Cumhurbaşkanımıza ne zaman 5G ye geçiyoruz denildi ve “ne 5G si, 4.5 G yeterli” dediği dönem, hakikat ile geliştirenler için iyi bir fırsattı. ( https://kafkassam.com/uberin-dijital-kaos-ve-siber-guvenlik-farkindaligina-etkisi.html )
Son olarak dijital enstrümanlar eşliğinde sunucuları Türkiye’de bulunan, Milli ve Yerli teknolojilerle geliştirilmiş bir Anında Adalet Sistemi artık pek de uzak bir hayal olmasa gerek…
Kazım Karabekir’den Günümüze Siber Güvenlik isimli çalışmadan bir bölüm;
Bunun siber savaşla ne ilgisi var? Veyahut, zamanında Mora’yı ve Atina’yı kaybetmemek için Navarin’de bulunan Osmanlı donanmasına dostluk göstererek yaklaşan İngiliz, Rus ve Fransız donanmalarının Osmanlı donanmasını ateşe vermeyi göze aldıkları gibi bugün de kişisel veriler ateşe verip toplumda kaos çıkarmak isteyenler olamaz mı?
Daha somut bir örnek vermek gerekirse, devlet dışı siber aktörlerin deşifre ettiği söylenen yabancı servislerce desteklendiği bilinen mesajlaşma, toplantı, arkadaşlık gibi daha nice uygulama üzerinden veriler ele geçirilirse ne olur? Diye sormak çok mu Hollywood filmi izliyorsun? Denilecek bir durum mudur?
bu soruya yanıt vermenin yanı sıra kaynak olarak kullanan herkese selam olsun…
https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/4-uluslararasi-kadin-ve-adalet-zirvesi-26-28-kasimda-online-yapilacak-41664663
4G döneminde Cumhurbaşkanımıza ne zaman 5G ye geçiyoruz denildi ve “ne 5G si, 4.5 G yeterli” dediği dönem, hakikat ile geliştirenler için iyi bir fırsattı. ( https://kafkassam.com/uberin-dijital-kaos-ve-siber-guvenlik-farkindaligina-etkisi.html )
https://www.turkiyehabermerkezi.com/gundem/baskan-erdogan-dijital-fasizme-karsi-mucadele-etmeliyiz-h291631.html
https://www.kadinveadaletzirvesi.org/
Kazım Karabekir’den Günümüze Siber Güvenlik III
Seni daha bir kaç sene önce tanıdım Burak cığım ancak bu kadar bilgiye bu kadar mütevazi olmak , düzgün bir karektere sahip olduğu gösterir . Umarım bizim çocuklarımız da senin yanında aynı iş ve insani duyguları alır.
Sosyal medya şirketleri, neyin doğru neyin yanlış olduğuna
Kendileri karar verip yeri geldiğinde ABD başkanının dahi
Mesajlarını sansürlediler. Bu aslında dijital global faşizme doğru tehlikeli bir gidişin göstergesi, bunun çözümü de alternatif gerçekten ifade özgürlüğünün olduğu yeni sosyal medya mercilerinin devlet başkanları ve popüler olan duyarlı kişilerce tanıtılarak yeni alternatiflerin ortaya çıkartılmasıdır. Burak Bozkurtları dijitalleşmenin artışı ile gelebilecek potansiyel tehditlere vurgu yapan bu çalışmasından dolayı tebrik ederim.
Umut verici bir haber, teşekkürler hocam.
Bu alt yapıyı sağlayabilecek bilgi birikime sahip çok fazla gençlerimiz var.Deevtimiz her anlamda yerli ve milli hususta gereken mücadeleyi veriyor bunu daha da digital çerçevede arttırmasıni temenni ediyorum.Eline sağlık Burak güzel ve önemli bir noktaya değinmişsin.