Dijital Güvenlik Platformu kapsamındaki sunumların ilkinde “Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım” isimli sunumu ile Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları sahneye çıktı. Mevlana dizeleri ile “Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım” diyerek söze başlayan Miçooğulları, Sonicwall olarak bu sözleri teknoloji alanında da ilke edindiklerini belirtti.
Platformun bir sonraki sunumu ise Adeo Bilişim Kurucu Ortağı Halil Öztürkci’ye aitti, Öztürkci yeni nesil siber güvenlik operasyon merkezleri hakkında katılımcılara bilgiler sundu. Siber güvenliğe IoT penceresinden bakan sunumuyla Cihan Çelik ise Bilişim Zirvesi’nde Proline’ı temsil etti. Dijital Güvenlik Platformu’nda siber güvenlik alanında yapılan yanlışlara da değinilmeden geçilmedi. “Kurumsal Güvenlikte Yapılan Yanlışlar” isimli panelde konuşan Bank Mellat Bilgi Teknolojileri Müdürü Ferhat Kaysı ve Türkiye Sigorta Birliği Bilgi İşlem Müdürü Mustafa Özen yapılmaması gerekenlere dikkat çekti.
ISACA İstanbul Chapter Başkan Yardımcısı Cem Ergül’ün “Bağlantılı Yaşamda Nasıl Güvende Olacağız?” sorusu üzerine kurguladığı sunumda katılımcılar IoT kavramının insan yaşamına daha fazla yerleşmesi halinde hangi tehditlerin konuşulacağı hakkında bilgi edindi. Etkinlik Nart Sigorta ve Reasürans Brokerliği Kurumsal Çözümler Direktörü Erdem Altın’ın Siber Risklerin Yönetimi ve Sigorta Çözümleri isimli sunumu ile devam etti.
Dijital Güvenlik Platformu’nun son bölümünde “Ulusal Siber Güvenlik Politikaları” konuşuldu. Adeo Bilişim Kurucu Ortağı Halil Öztürkci’nin panel yöneticiliğini gerçekleştirdiği oturumda Ankagroup İcra Kurulu Ütesi Ruşen Özkan, Supya Software Proje Müdürü Burak Bozkurtlar, Sonicwall Türkiye Çözüm Mimarı ve Şatış Destek Mühendisi Hakan Özdamar ve Fordefence Adli Bilişim Laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO Mustafa Sansar konuşmacılar arasındaydı.
Siber güvenlik alanında uzun yıllardır doğruları ve yanlışları ile pek çok adımın atıldığına değinen Halil Öztürkci, tüm katılımcılara teşekkür ederek sözü Ruşen Özkan’a devretti. Konu siber güvenlik olduğunda kapsam büyüdükçe tedbirlerin de büyümesinin şart olduğuna dikkat çeken Özkan, “Bugün dünya genelinde kritik altyapı diye bir kavramdan bahsediyoruz. Kısa tanımıyla kritik altyapı, korunması gereken, insan yaşamı için birinci dereceden önem arz eden, su, enerji, gıda ve nükleer tesisler gibi alanlardır. Kritik altyapılar için önlem almanın önemini geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız uzun süreli elektrik kesintisini hatırlatmak isterim. Metrekare bazında ülkemizin yüzde 60’ını etkisi altına alan kesintilerin sadece sağlık tarafındaki yansımaları dahi bir hayli ağır olmuştu. Öyle ki pek çok hastanede durumu kritik olan hastaların 100’ünü elektrik kesintisi yüzünden kaybettik. Bu sebepten ötürü ulusal kapsamda öncelikli olması ilk konu kritik altyapıların sürdürülebilirliği.”
Siber güvenlik farkındalığının yaratılması için sosyal sorumluluk projelerinin önemli bir etkisi olacağına değinilen panel de sözü Sonicwall Türkiye Çözüm Mimarı ve Satış Destek Mühendisi Hakan Özdamar aldı. “Görevimiz nedeniyle, pek çok kurumda siber güvenlik üzerine toplantılar yapıyoruz. Gördüğümüz kadarıyla da kurumların çoğunun siber güvenlik alanında eğitim alması gerekiyor. Bu kapsamda biz, global bir güvenlik üreticisinin temsilcileri olsak da iş ortaklarımıza farkındalık eğitimleri vermekteyiz. Bu eğitimler sadece iş ortaklarımızla birlikte geliştirdiğimiz ürünleri konu almamakta, aynı zamanda güncel siber tehditler hakkında da detaylar paylaşmaktayız. Global kapsamda ise Sonicwall University oluşumumuz ile hem kendi ürünlerimiz hem de güncel konular hakkında detayları eğitim programına katılanlarla paylaşıyoruz” dedi
Sosyal farkındalığın oluşturulması adına öncelikle verilerimizin nerede nasıl saklandığının ve kimin erişebildiğinin bilinmesinin gerektiğini düşünen Öztürkci bu kez mikrofonu Supya Software Proje Müdürü Burak Bozkurtlar’a uzattı. Ulusal siber güvenlik politikalarının konuşulduğu böylesi bir etkinlikte yerli bir veri kaybı önleme platformu hakkında konuşmayı çok istediklerini, ancak böyle bir platformun ne yazık ki hayatta olmadığını belirten Bozkurtlar, “Millileşme adına yapılması gereken en köklü düzenleme ortak bir DLP’nin hayata geçirilmesi ve HTTPs dışında kendi protokolümüzü hayata geçirmek olacaktır” dedi.
Kaynak BTHABER