Paralel bilişimciler yazı dizimin 2. bölümüne hoş geldiniz. Daha öncede belirttiğim üzere ülkemizdeki kamu kurumlarında gerçekleşen ve hiç etik olmayan durumları bizzat yaşadığım diyaloglar ile sizlere yansıtacağım. Gerek paralel bilişim yapılanmasını gerekse ihale süreçlerindeki ahlaksızlıkları sizlerle paylaşacağım.
Bir çok defa dile getirdiğim gibi, aslında paralel yapıdan daha çok paralel bir delikle karşı karşıyayız. Kişiler değişse bile paralel delikten oluk oluk akan verilerden bahsediyoruz. SGK baş müfettişlerinden çok kıymetli bir ağabey ile yaptığımız sohbet sırasında kendisinin cemaatçi olmaması ve ülkücü kimliği ile ön planda olması nedeni ile diğer müfettişler tarafından sürekli taciz edildiğini dile getirmişti. Hatta bilişim uzmanı olan bir arkadaşı benimle görüştürmek istemiş ve bende arkadaş ile tanışmıştım. Genç arkadaşın bana sorduğu soru ve diyalog aynen şu şekildeydi;
a-Bir yazılımın geliştirme süresi ne kadardır?
b-Nasıl bir yazılımdan bahsediyoruz ?
a- ERP yazılımı
b- Tamam ama tam olarak konusu ne, iş akış şeması var mı mesela? bu bilgilerle yorum yapmak imkansız…
a- ya mesela 3 yıl geliştirme olabilir mi?
b- herşeyden önce 3 yıllık bir geliştirme ar-ge ye girer ve ne geliştiriyorsunuz? işletim sistemi felan mı?
demiştim. Yani devletten ihale ile inanılmaz bütçeler alınmış ancak iş bunca yıldır teslim edilmemiş. Garibim devletçi müfettişlerde konu ile alakalı olarak güvenilir birilerinden bilgi alıp bu vurgunu gün yüzüne çıkarmaya çabalıyor. Ayrıca ihale alan firmaların data serverlara istedikleri an erişebilmeleri ise çok büyük bir güvenlik zaafiyetiydi ve daha bir çok saçmalık…
Kamuda ürün alım süreçleri kapalı yada açık ihale usulü ile yapılır. Paralel bilişimciler şu şekilde hareket eder; Örneğin bir kurum güvenlik duvarı alımı yapacak. Zaten piyasada belli markalar vardır ve bunların büyük bölümü yabancı istihbarat örgütlerince finanse edilen markalardır. Şimdi burada marka reklamı yapmayacağım lakin ülkemizde %100 yerli diyebileceğimiz güvenlik duvarı markaları da var. Daha önce gözümü karartıp manşet ettiğim konu da buydu zaten. B.02.0.PPG.0.12-010-06/8780 sayılı genelgeyle açıkça eğer bir ihtiyacın yerlisi varsa yabancısını alamazsın! deniliyordu ama güvenlik duvarlarının %97 si yabancılar tarafından devlet kurumlarına veriliyordu. (Sonra Fuat Avni kim? Fuat avni sensin diye alınan Başbakanlık çalışanları göz altındayken yeni paylaşımlar olursa demek istediğim daha net anlaşılacak… )
Konuyu fazla dağıtmadan alım süreçlerinden bahsedeyim…
Diyelim ki güvenlik duvarı alınacak ve bu ihale için şartname hazırlamak gerek. Bu şartnameler genellikle ihaleyi önceden aldığı kesin olan marka tarafından verilir ve diğer markalarda olmayan özellikleri ile ön plana çıkan markanın ürünü için o markanı bayileri sadece görüntü olarak birbirleri ile kıyasıya yarışırlar. Yani danışıklı dövüş diye buna denir. İşte paralel bilişimciler hem genelgeye aykırı olarak alım yaparlar hemde ellerindeki bu gücü yerli markalar yerine yabancı markalar için kullanırlar.
Şu sıralar ellerinde bayraklarla poz verip ben devletimin yanındayım diyenlerin aslında bu güne dek ne vurgunlarda rol oynadığını da asıl amaçlarının mevcut sistemin devamlılığını sağlamak olduğunu da çok iyi biliyoruz. Tek çıkar yolları ise, evet bizlere bilişimci olarak güvendiler ve bizlerde paralel deliğin devamlığına hizmet ediyorduk. İlk başlarda çok önemsemedik ama geliştirdiğimiz yerli ve milli bir sistem olmadığı için bizlerde hata yaptık demekten başka bir yolları da yok.
Bir sonraki yazımda ise Gümrük Bakanlığı, Dolmabahçe Sarayı, Kalkınma Bankası ve şaşıracağınız bir kaç kurumun daire başkanlarının devlet memuru olmalarına rağmen nasıl ticaretle uğraşmaya çalıştıklarını ve bu ticareti kendi imza yetkilerinde olan alımlarda kullanmak istediklerini anlatacağım. Hatta kendilerine kimse ben devletim edasıyla konuşmasın. Kimin devlet olduğu belli olmaz. Üzüm yiyelim bağcıyı dövmeyelim ama bir gün yine bir arada olacağız ve ben size ne yapmanız gerektiğini söyleyeceğim dediğimde kahkaha atan paralel bilişimcinin şimdiki surat halini gerçekten görmek isterdim:=)
Vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet vatana ihanettir…
!!!Devlet Ebed Müddet!!!