togg_erdogan_

Haydi TOGG şuradan bir şiir oku da aşıklar sevinsin! 2019’un sonlarına geldiğimizde ülkemiz adına Yerli ve Milli bir otomobile sahip olmanın haklı gururunu hissedenler bir yana; olayın farkında olmadan sırf yağdanlık olarak destek mesajları atanlar ve sırf muhalefet olacağım tavrıyla küçümseyen dalga geçen mesaj ya da paylaşımlarla boy göstermeye çalışanları umarım sizler de ayırt edebiliyorsunuzdur. 

 

Aklımızı kiraya vermediğimizden ve “bilmiyorum” demeyi bildiğimizden olsa gerek gündemin sıcak maddeleri arasında yer alan “Kanal İstanbul” hakkında tarafıma ulaşan sorulara “bilmiyorum… konunun uzmanı değilim” diyorum.  Zaten böyle bir konuda yorum yapabilmek için ekolojik, sosyolojik, jeo-stratejik gibi daha birçok başlıkta araştırma yapmadan konuşanları ekranlarda direkt olarak ayırt etmeden “falanca hoca ya da profesör böyle dedi” gibi bir yaklaşımın, traji-komik bir durum olduğunu sanırım farkındalığın fevkinde olanlar da biliyordur.

Evet 2020’ye iki adım kala ve “Yerli deniyor ama falanca ülkede yaptırıldı!.. Düğmesinde start-stop yazıyor ama!.. Aaa farları varmış…” gibi trollere yakışan yorumları bir kenara aldığımızda “Çok mu geç kaldık” gibi bir öz eleştiriye de kimse hayır diyemez.  Özellikle “Devrim” arabamızın başarısını gölgelemek ve projeyi rafa kaldırmak adına benzinsiz bırakılan bir araba devrimimiz vardı. Devrim’in başına gelen talihsiz olayın mimarları günümüzde de görevlerine büyük bir hızla devam ediyor.  Hatta son olarak yerli ve milli imkanlarla üretilen “Piri Reis” isimli denizaltımızın havuza indirilirken pek az kişinin fark ettiği gibi Devrim’i benzinsiz bırakanların Piri Reis’in havuza indirilmesi için kurulan raylara da dokunduğunu söyleyebiliriz. 

Bu saatten sonra, kim neye engel olmaya çalışırsa çalışsın Savunma Sanayimizde elde edilen büyük ivmenin önüne geçilmesi artık pek mümkün görünmüyor.  Piri Reis’te kullanılan gömülü yazılım mimarisi ve bu mimariye bağlı milli ve yerli teknolojilerin, küresel güçleri ürküten türden teknolojiler olduğunu ve askeri alanda geliştirdiğimiz yerli ve milli teknolojilerin, benim de sürekli eleştirdiğim yerli ve milli görünümlü ancak bol güvenlik zaafiyeti içeren teknolojilerin sonunu getirmek ve askeri alanda kullanıldıktan sonra, halkın kullanımına uygun bir hale geleceğini de şimdiden belirtelim. Milli Otomobilin tanıtımı esnasında konuşma yapan Gürcan Karakaş’ın söylediği ve birçok eleştiriyi ortadan kaldıran sözleri dikkatimi çekti;  “Uzun yıllardır ülkece hayalini kurduğumuz bir büyük işi gerçekleştirmek üzere yola çıktık.  Stratejimizi belirleme aşamasında otomotivi etkileyen temel eğilimleri analiz edip tüm dünyadan alanında başarılı olmuş veya olamamış birçok vakayı inceledik. 

Bu incelemelerde otomotivdeki büyük dönüşümün sinyallerini görüp sadece otomobil üretmekle, marka geliştirmekle kalmayıp otomobilden daha fazlasını yapmamız gerektiğine karar verdik.  Otomobilden daha fazlası demek, elektrikli ve bağlantılı otomobillerle ortaya çıkıp, otomobilin ev ve işimizden sonra üçüncü bir yaşam alanına dönüştüğü, otonom seviyesinin arttığı, otomobil sahipliği kavramının yeniden ele alındığı ve yeni hizmetlerin ortaya çıktığı bir hareketlilik yani mobilite dünyası demektir.  Bu dünya ise kendi içinde bir ekosistem olarak kurgulanmayı gerektiren yeni fikirlere açık, yeni teknolojilerin hâkim olduğu ve tek başına değil işbirlikleriyle başarının sağlanacağı ve girişimciliğin ön planda olduğu bir ortamdır.” TOGG’un, dünya devleri ile herhangi bir rekabet durumunda olmadığını, asıl rakiplerinin “start-up”lar olduğunu, nesnelerin internetle buluştuğu bir dönemde, yeni nesil teknolojilerle bezenmiş yerli ve milli bir otomobilin varlığının, Devrim’den bugüne kadar geçen sürede yaşanan kayıpları unutturacak nitelikte ve talep edilen bir araba ve hatta yaşama alanı olacağından bahseden Gürkan Karakaş’ı bir Türk genci olarak da kutluyorum.  Misyon ve vizyonuna yakışan bir çalışmaya liderlik etmesi ise ayrı bir gurur olsa gerek…

Ülkemizde maalesef yağdanlık ve karşılıklı partizanların patırtı gürültüleri arasında fark edilmeyen veya küçümsenen daha nice başarımız var aslında.  Ülke olarak Devrim’de olduğu gibi başarı olursa, “çalışmaya destek veren iktidarın başarısı”; başarısız olursa, “projede çalışan mühendislerin başarısızlığı” gibi bir yaklaşımın derhal imha edilmesi gerekiyor.  Bu nedenle Cumhurbaşkanımın Devrim’den inip, TOGG’a binmesini önemsiyorum.  Burada verilmek istenen mesaj; Devrim’de edindiğimiz iyi ve kötü tecrübeleri not ettik ve geleceğe güvenle bakarak yeni nesil bir otomobil geliştirdik.  Bu çalışmada emeği geçen işçisinden, mühendisine kadar herkes Kadim Türk devletinin himayesindedir.  Zihninizi politik söylemlerle meşgul etmeyin, siz geliştirin ve pazarlama kısmını düşünmeyin.  Bu haklı mesaj da zaten karşılığını buldu ve milletimiz, işçisinden mühendisine kadar TOGG’u bağrına bastı. 

Şimdiden aşıkların “Birbirimize araba alalım!.. Haydi sipariş verelim…” dediklerini veya hükümete en aykırı görünenlerin bile yönettikleri kurumlarda kullanmak üzere sipariş vermeye hazır oldukları mesajları ile milli ve yerli otomobile nasıl destek verdiklerini görebiliyoruz. Birilerinin “bunca zaman olmamış bu saatten sonra neye yarar” gibi söylemlerinin içi boş ama “Five-Eyes” ülkelerinin Devrim’in devamı niteliğindeki TOGG’dan çok fazla ürktüklerini de ben size haber vereyim. Kanada, Amerika, Yeni Zelanda, Avustralya ve İngiltere’nin oluşturduğu Five-Eyes başta siber istihbarat olmak üzere birçok alanda iş birliği içindeler.  Yani Ömer Fatih Sayan’ın Türkiye sözcülüğünü yaptığı “Twitter”, “Instagram” gibi platformlardan elde edilen verilerle siber istihbarat faaliyetlerinde bulunan Five-Eyes patronları, 9 Işığımızdan bihaber olmadıkları gibi hilal bıyıklı ve kartal gözlü milli aracımızdan rahatsız olmuşlar ki “telif hakkı” bahanesiyle birçok arkadaşımızın sosyal mecralardaki yayınlarının “Five-Eyes” ülkelerinde engellendiğine tanıklık ettik.

Nesnelerin internetle buluştuğu günümüzde, otomobili “üçüncü bir yaşama alanı”na dönüştürerek pazarlama fikrine bayıldım ve Devrim’i 40 gün gibi bir sürede ortaya çıkaran efsane mühendislerden sancağı alıp bu seviyeye getirenlerle bir kere daha gurur duydum. Bu haklı gururumuzu üzerine giymeye çalışırken bir türlü yakışmayanlar da bir bir meydana çıkıyor.  TOGG’u sadece milli bir araç olarak görmek hata olur. Çünkü, sadece yabancı markaların sözcülüğünü yapanların millilik adına ahkam kesmelerinin sonu değil bu.  Milli iradenin gerçek anlamda bütünleşerek siber dünyada sıkı bir yere sahip olmak aslında…

Hatırlayınız, ASELSAN mühendisleri tarafından 1990’lı yıllarda geliştirilen yerli ve milli telefonumuz 1919 vardı.  Türk milletinin teveccühünü kısa sürede kazanmış ve birçok ülkeye ihracata başlamıştı ki tüm pazarlama ağını elinde bulunduran “KVK” isimli şirket, “Nokia” ve “Ericsson”ları dağıtmaya başladı ve “1919”un satışları da ihracatı da bitti.  Çağa ayak uyduramayan NOKIA’nın çöküşüne benzetenlerin haklı eleştirilerini bir kenara not edersek, bu ülkenin ekmeğinden yiyip suyundan içenlerin, bu ülkeye üç kuruş para veya şan ya da şöhret için yabancı teknolojileri şuursuzca ve denetimsiz bir halde ülkeye getirip, sözüm ona etkinliklerde boy gösterenlerin de birer birer çöktüğünü, yeni nesillerin Devrim ve ASELSAN 1919’dan aldıkları teknik ruhu, dijitalleştirerek yeni yaşama alanlarıyla gerçek anlamda siber güvenlikten bahsedildiğini hep birlikte göreceğiz. Çin’in elektrikli teknolojilerde olmazsa olmaz piller için ihtiyaç duyulan hammaddeleri kontrol etmek adına Afrika’da bile kaynak satın aldığını bilenler bilir.  Önümüzdeki günlerde “bor” madeni destekli elektrikli araç bataryasını ortaya çıkaranları görürseniz şaşırmayın derim. 

Öyle ya, Türk’ün korkusundan Çin seddini dikene ve bataryasını da kendi ham maddesinden üretene kim ne diyebilir!.. “Kalça kemiğini koruyan hava yastığı” bile olan yeni nesil yerli arabamızda daha neler olacak neler!.. Örneğin; sesli asistan TOGG’a “TOGG günün hava durumu nasıl, en popüler haberleri okur musun TOGG eve en yakın yol nerede TOGG” gibi taleplerde bulunabilirsiniz.  Aslında asistanın adı “TOGG” olur ya da başka bir şey olur çok önemli değil ama sürekli erişim engeline maruz kaldığımız veya devlet olarak hükümsüz bırakılmaya çalışıldığımız siber uzayda biz de kendi yerimizi alarak, yabancı teknolojilerin sözcülüğünü ve entegretörlüğünü yapanları saf dışı bırakıp kendi bağımsız bilişim alt yapımızı çatır çatır ve göz göre göre oluşturuyoruz.  Asıl mesele şu, bugüne kadar rehin verdiğimiz kişisel verilerimizin sorumluları, işgal ettikleri makamlardan ne zaman gidecekler?  Bu soru ne kadar çabuk karşılığını bulursa, bu ülkede de o kadar çok teknoloji geliştirilecek…

 

Haydi TOGG aşıklar için güzel bir şiir oku; Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş. Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş, Bir sır ki bu, ölsen bile açamazsın… Anlatması imkansız olan öyle bir an ki, Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki… Bak emrediyor: Daldığın alemden uyan ki, Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın… Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder… Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver! Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer! Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın… Ram ol bana, ruhun yeni bir aleme girsin… Yazmış kaderin: Aşkıma ömrünce esirsin! Aklınla,şuurunla, hayalinle bilirsin. Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın.. -H. Nihal Atsız-


Tags : aselsan 1919devrim arabasımilli arabamilli otomobinesnelerin internetisibertoggTOGG fiyatıTogg ile milliTogg otomobiltogg yerli mi?
Burak Bozkurtlar

The author Burak Bozkurtlar

Siber Güvenilir Türkiye

Leave a Response