Lüküs kamarada kimler otururrrrr…. Şinanay da yavrum şina şinanay şinanay da şinanay hopa şinanay…
Eskiler çok daha iyi bilir bu şarkıyı ve sözlerindeki derin manayı. ODTÜ’ye 468 ile mühendislik fakültesine ancak girilebiliyor ve hatta yakın zamanlarda sıkça duyduğumuz o meşhur söz “ODTÜ’ye 500ile girilir polisle değil” bu paradoksu deşifre etmek için soruyu manüple etmeden ODTÜ’nün ve bir çok üniversitenin gasp edildiği tezini de savunabiliriz. Öyle ya, polisle girmek zorunda olduğumuz bir eğitim akademisi. Üstelik Türkiye’nin en iyi üniversitesi. Peki bu üniversitenin başarılarına yada yaptıklarına bakmak vakit kaybı olurdu. Sakın yanlış anlaşılmasın, ben burada hiçbir akademisyeni eleştirmiyorum yada 460 larla ODTÜ ye giren arkadaşları da eleştirmiyorum. Benim sitemim sisteme efendim sisteme.
Ben şu an da Harvard’ın Computer Science ( bilgisayar bilimi) eğitimini alıyorum. Yani bildiğin Harvard a ama parası ile ama puanı ile girenlerle beraber CS50 eğitimi alıyorum ve her bir eğitimde böyle kasıla kasıla Title larında ego sıçan herkese de tutuluyorum. Evet Harvard’da bir İstanbul’lu olursa ülkesindeki saçma uygulamaları gördükçe bağırsaklarda görünmeyen her ne varsa ortaya dökülür. O yüzden dikkatli olalım…
CS50’yi hapa benzetiyorum. Hızlandırılmış kurs niteliğinde ama çok etkili ve kısa sürede geri dönüşlerini alabiliyorsunuz. Zaten bu bilgisayar bilimi lebi derya bir konu ve sürekli yenileniyor. Yani Doktorların bile birçok alanda bilgisayardan aldığı verilerin matematiksel değerlerini görerek teşhis koyduğu bir bilim dalı. Yani bana bir tahlil sonucu getirin neyin eksik neyin fazla olduğunu görebilir ve hatta kütüphaneden faydalanarak aynı sonuçlardaki hastalara ne yapılmışsa aynını yaptırabilirim. İşte CS50 de bana göre tam olarak hızlı öğrenme, özgüven, araştırma ve geliştirme üzerine inşa edilmiş bir ders türüdür. Peki Bu ODTÜ de neden böyle bir ders yok? Neden illa eğitimin üzerindeki vesayetten nemalanılıyor? Pek yakın gelecekte telefonlardan oy kullanacak ve başkanları seçeceğiz. Bu sisteme geçen ülkeler gelişmiş ülkeler statüsünde sayılacak. Aslında zihnimde o kadar çok şey var ki ve bu o kadar çok şey ki… Neyse efendim Allah kaderimizde ne yazdı bilemem ama İsra Suresi 13. Ayet bizlere kendi kaderimizi çabamıza endeksli olarak kodlayabileceğimiz müjdelenmiş.
Üniversitelerde, liselerde, orta okullarda, ilk okullarda ve hatta ana okullarında cs50 benzeri bir ders hayal ediyorum. CS50 yi şu an inciğine cıncığına kadar irdeliyorum ve bu eğitim (öğrenme) metodunun ülkeme entegre etmeye çalışıyorum. ODTÜ illaki çok ciddi ve faydalı projeler geliştirmiştir. Bir çok arkadaşımız da milli değerlerine eminim ki bağlıdır ama şu an için tamamen belli platformlar üzerine geliştirme yapıyorlar (yapıyoruz) ODTÜ bir işlemci geliştirdi ve bizim haberimiz yoksa buda bizim ayıbımız olsun…İşletim sistemi ve progama dili gibi konulara girmeyeceğim. Klasik duyacağımız cümle; Amerika’yı bir daha keşfetmeye ne gerek var” olacağı için çok konuşmayacağım ama sadece şunu diyebilirim; Amerikayı keşfetmeye değil de Türkiye’yi geliştirmek için programlama dilini çıkar ki ODTÜ ye puanla değil zeka ile girildiği anlaşılsın:) Var mı ekleyeceği olan?
Bu arada, en son bahçeli minibüsüne bindim ve şoföre de bana gelince hatırlatmasını söyledim. Derken ODTÜ’nün girişinde minibüs durdu ve herkese kimlik sordu. Bende ODTÜ lü değilim Bahçeli’ye gideceğim dedim. Güvenlik beyfendi inin o zaman dedi. Ne münasebet kardeşim böyle saçma şey olur mu? Ben bahçeli’ye gidiyorum minibüs buradan geçiyorsa ben ne yapayım dediğimde. Şoför abi ben bahçeli dedim geçtik sen duymadın dedi. Karizmanın gittiğine mi yanayım, ODTÜ lü olamadığıma mı bilemedim…
Harvard’lı olmak isteyen her kim varsa bunu başarabilir ve bende elimden geleni yaparım…
