ddffd

15 Temmuz 2016 tarihine kadar geçen sürede yazdığım yazı ve ilettiğim tüm raporlarda; “sistemlerin aynı olduğu müddetçe, yeni gelen sistem sorumlularının da aslında tam olarak sisteme hakim olamayacaklarını ve özellikle bir çok devlet kurumunun bu paralel sistem ile çalıştığı” hakkında görüşler bildirmiştim. Hatta bildirimlerim sırasında değerli emniyet mensupları bana, ifade ettiğim konuların, var sayım mı? yoksa hakikat mi ? olduğunu sormuşlardı. Bende kendilerine hakikati gösterdiğimde, kendisinin de farkında olduğunu ancak, kamunun özel sektöre bağımlı olduğunu ve yerli firmaların Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık vermesi ve hızlı davranmaları gerektiği yönünde münazara etmiştik.

Hakikaten özel sektör nasıl diye merak ettim. Kamu tarafındaki faaliyetlerimin tamamını askıya almadan özel sektörde, kamuda olmayan ne var diye bakınmaya çıktım. Daha önce yazı ve raporlarımda ismi geçen paralelcilerin, özel şirketler ile oluşturdukları yasa dışı alışverişleri de ifşa etmiştim.  Sonrası o vatandaşlar için elbette ki hazin bir son. Üstelik bu mücadelede hakikat safında yerini alan arkadaşlarıma da gider ayak zarar vermeye kalktılar. En son kalkışma arzuları da 15 Temmuz’la beraber ifşa olmuş ve rezil rüsva bir hayata mahkum olmuşlardı. Benim derdim kişisel değil tamamen vatani. Öyle ya; “vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet vatana ihanettir”

Öncelikle özel sektörde devletin ar-ge desteklerinden elde edecekleri gelirler ile aldıkları yatırımı kapatma derdine düşenler mi dersiniz, Tubitak’ta çalışan yöneticilere hediyelerin ötesinde “size bilmediğiniz bir şey söyleyeyim, biz ihaleleri bitirmek için offshore ve gizli hesapları kullanıldığını bile biliyoruz” diyen insanlığın asaletine  dahi yakışmayan çakma CEO nun Tübitak’tan proje geçirmek için yöneticiye genel müdürlük yaptırdığını mı dersiniz? Bilemem ama şu açık ki, özel sektörün devlet eliyle hizaya gelmesi gerektiği açık ve nettir.

Sen kimden maaş alıyorsun? Sen nasıl paralel bir devlete hizmet edersin? dediklerimiz hep kamu da sanmayın. Ayrıca özel sektör, tamamı yabancılara ait teknolojilerin ithalatını yapmakla kalmıyor, %100 yerli masalı ile devleti uyuttuklarını sanıyor. Cumhurbaşkanı’na danışmanlık yapıyoruz, danışmanı ile çalışıyoruz, askeri projeleri biz yapıyoruz, siz istihbarattan kimseyi tanır mısınız? Biz çok iyi tanırız MİT ile görüşüyor ve MGK ya sunum bile yapıyoruz diyerek devleti hem ele geçirdiklerini hem de devlet doğru yapmaz biz doğrusunu yaparız diyecek kadar ahmaklar. Ahmaklar dedim çünkü, Cumhurbaşkanımızın ortağı olmadıkları gibi uzman stratejistler tarafından ustalıkla sürdürülen bir çok yeniden yapılandırma projesi sayesinde, bu tip ilişkiler ile ortaya çıkan tehditleri adeta “ağza çalınan bal” misali hizmetkar oldukları masaların koltukları yerine, milletin kucağına oturmuş durumdalar.

15 Temmuz’un yıl dönümünde Türkiye Cumhuriyet’inin sadece 15 Temmuz’da değil müsaade verildiği andan itibaren yeniden yapılandırmayı gerçekleştirdiği ve paralel sistemin özel sektör tarafında da deşifre ettiğini hatırlatmakta fayda görüyorum. Ayrıca  “bilgi paylaşılınca güzeldir” ilkesi gereği bir çok ortamda dile getirdiğimiz fikir ve projelerin hayata geçmesi, kapalı kapılar ardında yapılan toplantılar ile eylem planlarının belirlenmesinden inanılmaz derecede onur ve gurur duymaktayız. Çünkü, bizler ülkesine hizmet etmeyi bir bedel karşılığı düşünmeyen Kuşçu Başı Eşref’lerin, Musa’ların yeryüzündeki gölgeleriyiz.  Her şeyi gördüğünü iddia ettiğiniz göz yerine hem kardeşliğe yakışan tavırlar içerisinde olunmasını hem de asil kan sahiplerine hizmet etmek zorunda olduklarını sadece tavsiye edebiliyoruz.  Türk Birleşik Devletleri’ne farkında bile olmadan hizmet edenlere, kendilerinin bile farkında olmadıkları stratejilerimize destek olanlara da teşekkür etmek isterim.

 

15 Temmuz’da CIA den destek aldıklarını sanan ahmaklar, CIA in de üzerinde bulunan NSA‘in içerisinde bizlere hizmet edenlerden haberdar değillerdi. Bu kalkışmayı yapanlar ve ortakları her şeyi gördüğünü iddia ettikleri güçten medet umdular. Devlet başkanıma (bakın devlet başkanım dedim ve  ben devlet ebed müddet ilkesi gereği biat etmeden kendisi ile olan ortak amacımıza hizmet ederiz ve devlet başkanı da bunu çok iyi bilir evelAllah) ilettiğim konular arasında, özel sektörün kamu kurumlarını bir ticari mekanizme olarak gördüklerini belirttiğim düşüncemde vardı.

Anlaşılan o ki, Kamu kendi kendine yetebilecek bir eko sistemi zaten kolaylıkla oluşturabiliyor. Kamu, özel sektörün (belli zumrelerin hizmetkarlarını kast ediyor ve özel sektörde etik ticaret yapanları tenzih ediyorum) hazır literatürden aldıkları bilgileri ya da uzmanlıkları zaten edinebiliyorken bu rant döngüsü de neyin nesi? Herkes adam gibi iş yapsın diye devletin verdiği destekleri kullanmak kimin haddine? ve Siz bu devleti muz cumhuriyeti mi sandınız?

hayır!!! Siz 15 Temmuz’da bir kere daha hatırladınız milletin kucağında olduğunuzu. Bu millet kimseye pabuç bırakmayacağı gibi 15 Temmuz’a destek veren siber güvenlikçilerin kimlerle halen daha iş yaptığını, kimleri tehdit ettiklerini ve küçük çocukların bilgilerini, telif haklarını gasp ederek piyasa sürdüklerini iyi biliyoruz. Hatta bir adım daha ileriye giderek şunu söylüyorum; kendi Hacker gruplarında (yetiştirdiklerini iddia ettikleri ) bulunan Türk gençlerini akıllarınca kandırıp, para teklif edip hadi gel bize devlet kurumu veritabanı ver kendini ispatla ve seni zengin edelim diyenlerin, bu açıklar ile kurumlara sızıp, Cumhurbaşkanı ile çalışıyoruz deme hadsizliğini gösterdiğini de biz biliyor ve milletle paylaşmayı bir borç biliyoruz.

15 Temmuz sadece bir gün olabilir ama bu bir günde hakikat ehli olduklarını iddia edenler ve hakikat biziz diyenlerin ayrışarak tespit edilmiş olduğudur. Ortaya çıkan manzara, yine hakikatin milletten tecelli olmasına müsade eden sonsuz güce şükredenlerin, yine o gücün müsadesi ile çalışmalarına ebediyen  devam ettiğidir.

Son olarak, “Ben sizin ticaretinizi yerim! Dijital mafyalık yaptırmayın! Adam akıllı iş yapın ve sağdan soldan aldığınız teknik terimlerle ahkam kesmeyin” Literatüre somut bir kelime kat gel baş tacı ol.  Hazır literatürden, babamda ahkam keser. Yoksa bu vatanın evlatları sizleri kendi çöplüğünüzde rezil eder.

 

Atam;

Siber güvenlikte her zaman gelişen zorlu teknik problemlerden dolayı gelişirim. Siber benim araştırma alanındaki ilgi ve uzmanlık alanım. Hepimizi güvence altına alan bir sonraki büyük şeyi sunmak için yaygın ve değişen siber tehditlerle tam zamanlı çalışan üstün bir ekiple çalışıyorum. Büyük veriler gibi siber zorluklara bakıyorum ve düşmanı zekice harcamak için potansiyel çözümler üretiyorum.

Tags : 15 temmuzdevlet denetleme kurulufetöcü bilişimcilerKamu denetçileriParalel Devletin Siber Boyutupararel bilişimcilerSiber Güvenlik ve 15 Temmuz
Burak Bozkurtlar

The author Burak Bozkurtlar

Siber Güvenilir Türkiye

Leave a Response