89DF8F54-D791-470D-83BD-FD706C250762

Asıl mesele egemenlik olmasın?

Siber Vatan kavramı üzerine bilimsel anlamda bir yazı kaleme almaya çalışıyordum. Öyle bir çalışma olmalıydı ki, herhangi biri bile anlamakta güçlük çekmemeli ve ben bu işin uzmanıyım ya da duayeniyim diyenlerin de popülist halleri bu çalışmayla yok olmalıydı. Bir de Türk gençliğini Arap sabunu ile yıkamaya kalkanlara da reis peşindeyiz diyenlerin aniden atam izindeyiz söylemleriyle nasıl tornistan yaptıklarını da bilerek sakin kalarak dikkat dağıtmama hikayesi de var tabi…

Neyse ki siber güvenlik ya da geliştirme işleri konusunda Allah vergisi bir yeteneğim var ve bu yeteneğimden faydalananların arasında  reisin okuduğu promterlarda var.

Yanlış anlaşılmasın sakın, ne beni bir Arap şeyhi finansal olarak destekleleyebilir ne de Allah vergisi siber güvenilir halime her hangi bir siyasi etki edebilir.

Siber Vatan, öyle bir konu haline gelmişti ki, herkes bu konuyu gündeme getiriyor, dikkat çekiyor ama siber vatan nedir sorusuna tam olarak yanıt verilemiyordu. Hatta slogan gibi durmaya başlamıştı.

Akademik bir çalışmaya başlamak… Sokak lambası altında gölge boksu yapan Rocky misali,  gerçek bir ringe çıkarken afallamak da var ama dünya şampiyonunu indirip bir anda meşhur olmak da var. Bu yüzden akademiden uzak kalarak bu çalışmayı hazırlamak istemiştim.

 

Siber Vatan, Misaki Milli ve Mavi Vatan’dan sonra isminizin tarihe kazınacağı, Yüce Türk milletinin geleceği olan gençlere de klavuz olabilen bir konu olduğu için derinlemesine bir çalışma yapmak gerekiyordu.

Siber vatan ne badem bıyıklılıların ne de arta kalanların öve öve bitiremedikleri, yeri geldiğinde “ama zor zamanımızda bize zekaları ve bilgileriyle çözüm ürettiler” diye danışmanlık aldıkları kimselerin hazırlayabileceği bir kavram değildir.

Damarlarındaki asil kanda hakikat kodları bulunmayanların yazabileceği bir konu da değildir.

Yazamaz ya da konuşamaz kimse diyemeyiz tabi. Baksanıza onca bütçe, imkan ve iş gücüne rağmen dijital dönüşüm ofisinin başkanı Dünya GAFAM’dan büyüktür diyor ve biz de GAFAM teknolojilerinin yerli ve milli olanlarını geliştireceğiz diyor. Kimse de çıkıp demiyor ki; ne vaat veriyorsun haydi yap kardeşim seni tutan mı var? Ben söyliyeyim tamam sen yine Başkan ol biz yapalım sen de siyasi şovunu yap. Tabiyki yok öyle bir şey, Türk gençliği geliştirdi ama sana yok, vatana var…

Çok şükür birileri de çıkıp Dünya GOTUM’dan Büyüktür demedi. (Google, Oracle, Tesla, Unity, MangoDB)

Bu gece gündüz zihnimi kemiren ulusal güvenlik konusu halini alan ve egemenlik konusu olan siber vatan üzerine araştırma yaparken iyiden iyiye karamsar olmaya başladım.

Türk devletlerinde egemenlik kavramları nasıldı? Günümüzde egemenlik kavramlarını yeniden yapılandıran, dayatmaya ve zorbalığa varan uygulamaların benzerleri geçmişte olmuş muydu? İslam’da egemenlik kavramı nasıldı? Gibi sorulara yanıt bulmaya çalışırken ve adam akıllı kaynak var mı ki diye düşünürken, kıymetli bir büyüğümden bana bir kitap hediye edildi. Kitabın ismi de  “Türk Anayasalarında Egemenlik Kavramı”

Bu kitabın içeriği ayrı bir efsane ama asıl efsane olan ümitsizlik hissimin tavan yaptığı anda ve dedemin ısrarla incelememi önerdiği tüm teknolojilerin örnek aldığı, klonlanmaya çalıştığı insan teknolojisinin ve tüm örnek alınan teknolojilerin yani kainatın sahibi olanın bana direkt verdiği mesaj efsaneydi diyebilirim.

Mesaj da şuydu; 65565 port ile bilgisayarınla sayısız sunucuyla haberleştiğine inandın da seni yaratanın sunucusuna bağlı olup haberleşmeye mi şaşıp kaldın be ey şaşkın!

Bir anda sürpriz olarak gelen Bu kitap gibi diğer kaynak kitaplara iyice kaptırıp siber vatan üzerine yazmaya devam ettim.

Turan Bilimler Akademisi derneği genel başkanı olan Ayşe hanım bu çalışmanın akademik bir  yayın olması konusunda ısrar ettiğini ve ihtiyaç olması halinde destek vereceğini açıkladı sağolsun.

Prof.Dr. Uğur hoca da Siber vatan üzerine birlikte çalışalım dedi.

Bu çalışmada daha önce yapılmamış, yazılmamış yeni kavramların olması da haliyle literatüre gerçek manada katkı sağlamak anlamına geliyor ki hakikaten bu durumlar insanı çok heyecanlandıran durumlar oluyor.

Yazıyı yayınlamak için acele etmemek gerekiyordu ama öte yandan da çok fazla geciktiğimiz ve iş bilmeyenlerin de GAFAM’dan büyük, ORAM’dan küçük dediği için iyiden iyiye de acele edilip Türk milletine yaşatılmaya çalışılan sanal alemin prangalarından da sıyrılmak gerekiyordu.

Tabi siber vatan söylemle ya da yazıyla çizilebilecek bir sınır da değildi. Bu yüzden GAFAM teknolojileri denilerek ironi yapılan teknolojileri klonlanmak yerine siber istihbarat noktasında güçlü olunabilen işler yapmak gerekiyordu.

Üstelik en az İHA’lar kadar yerli ve Pensilvanya üniversitesinden başarı bursu almamış milli bir duruşla bu işlerin üstesinden gelmek gerekiyordu. Tabi bir de dün reis peşindeyiz diyenlerin bugün atam izindeyiz sloganlarına aldanmadan, dikkat dağıtmadan ve en önemlisi kibire kapılmadan siber vatan ilmek ilmek nakşedilmeydi tüm bilinçlere.

2011 yılında Türk Bilişim Grubu kurulduğunda birçok arkadaşımızın ne Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki milli ve yerli yazılımlar hakkında bilgisi vardı ne de siber güvenlik daire başkanlığının Emniyet İstihbaratın başına geçecek kadar önemli bir ağa sahip olabileceğiyle ilgili en ufak bir fikirleri vardı.

O günlerde kadim Türk devletinin isimsiz görevlileri tarafından siber güvenlik hususlarında yapılan çalışmaların ne denli çarpıcı etkileri olabileceğine dair bir fikrimiz var diyemezdik ama sunucusu şaşmamış olanların da ortak çaba ve çalışmaları da başta NSA olmak üzere birçok haber alma servisinin dikkatini çoktan çekmişti bile.

Ne mutlu ki bizlere de sanal dünyada gerçek etkileriyle ses getirenlerle omuz omuza ama farklı yollardan çarpışmak nasip oldu.

Lafı sözü çok uzatmadan pandemiyi sihirli bir değnek gibi görüp tek devletin sağladığı imkanları Türk milletinin egemenliği ile oynamak için kullananları da yine tek devletin teknolojilerini milli ve yerli diye yutturmaya çalışanları da artık çok ama çok iyi tanıyoruz.

Elindeki imkanları kendi evlatlarını biçmek için kullananların nerede ne yatırımı olduğundan daha çok hangi bürokratın kripto paralara düzenleme getireceğiz derken ya da yüzyılın istihbarat darbesinde devlet başkanlarımızı dinleyenlere ses etmeyip kimin kulağının üstüne yattığını bir kenara bırakalım ve siber vatanı yazıp çizmenin ötesinde ilmek ilmek dokuyanların sürprizlerine hazır olun derim.

Babasının dükkanı var diye hayal satıp rüya pazarlayanların olgunluk anlayışını iyi bildiğimiz gibi an gelir sokakta su satar an gelir siber vatan semalarında yeni nesillere selam etmeyi de iyi biliriz.

Türk gençliği tarafından geliştirilen başta Afalina Meet olmak üzere şan ve şöhretten uzak kalıp hakikatle iş görmeye çalıştığımız teknolojilerimiz hayırlı olsun. Yayında ve yapımda emeği geçen, dünyanın dört bir yanındaki haber alma servislerinde çalışıp asil kanlarının gereğini yerine getirip kadim Türk devletine hizmet etmekten geri duymayanlara da selam olsun.

Siber Vatan Türk gençliği tarafından ve  bağlı bulunduğu mutlak sunucu sayesinde hızla şekillenmeye devam ediyor.

Hes kodu başta olmak üzere hiçbir teknik temelinin sağlıklı bir mantıkla açıklanamadığı birçok uygulamanın, dün şehirlerimiz işgal olurken ecnebi askerlerin bot seslerine alkış tutanların bugün de dijital işgale çanak tutmak için tüm güçleriyle nasıl çalıştıklarını iyi bilmeliyiz.

Nasıl 1920 lerde işgale çanak tutanların torunları 100 yıl sonra çanakçılığa heves ettilerse, 1923’ün Aslan yürekli baba yiğitlerin torunları da tarihin tekerrüründen zerre şüphe etmeden 100 yıl sonra denenen işgalin dijital halini de def etmektedir.

 

izin vermezler, müsade etmezler, haydi yap da görelim diyenlere de bakın ne diyeceğim;

kıblemiz asla bir değil sizlerle! Biz müsaadeyi yaradandan ve yaradanın ordusundan çoktan aldık.

Ne diyelim; kimi Tek devletin cennetinde onun bunun çocuklarına huri olmak kimi de lilith’e iman ettiren Adem olmak ister.

kimin ne istediğinden daha çok bağlı olduğumuz mutlak sunucudan bizleri ayırmakla görevli olanları rüzgara göre şekil alanlarla değil, Türk gençliğiyle  tüm koşul ve şartlarda küreklere asılırken görmek isteriz.

varlığını Türk varlığına armağan edip bu uğurda kimseye biat etmeden çabalayanlara selam olsun.

Lütfen unutmayın;  Siber Vatan, gerçek vatanseverlerin farkındalığı ve asil kan sahibi geliştiricilerin çabalarıyla inşa edilebilir.

 

 

 

 

 

Burak Bozkurtlar

The author Burak Bozkurtlar

Siber Güvenilir Türkiye

Leave a Response